Krala karşı halkın parlementosu ve bu parlementda görev yapan halkın temsilcilerinin yasama gücü ve icra gücüne dayalı monarşi ile demokrasinin bir arada olmasıyla beraber ortaya çıkmış ingiliz temsili demokrasi modeli. Devlet başkanı kraldır. Tüm yetkileri elinden alınmış ve meclise verilmiştir. Sembolik seremoniyal görevi vardır. At arabasıyla gezip mecliste iktidar partisinin parti programını okur. Başkomutandır. Genel oyla seçilen vekillerin oluşturduğu halkın parlemantosu vardır. icra gücünü elinde tutan hükümet meclisin içinden çıkar devamlılığını ve sonunu meclise borçludur. iktidar partisi aynı zamanda meclistin kanun çıkarmak için gerekli olan salt çoğunluğuna elinde tutar. Başbakandan izinsiz mecliste kuş uçmaz kanun geçmez. Bakanlar kuruluna başbakan başkanlık eder. Yasama ve icra başbakanın güdümünde gerçekleşir. Bu anlamda kuvvetler birliği istemidir. Hükümet meclisin içinden çıkar aynı zamanda hükümet kanun hazırlar buda yetmezmiş gibi bu kanun için hükümet görevlileri oy kullanır sonrasında ne olur bu hazırlayıp çıkarttıkları kanunları yine kendileri uygular. Mecliste salt çoğunluk hükümetin elinde olduğu için hiçbir gensoru ile hükümet kendi kendisini düşürmez ve bakanlarını azletmez. Başbakan istediği bakanı değiştirmek isterse bunu cumhurbaşkanlığı makamına iletir. Hitler mussolini gibi diktatörlerin meclisi ellerinde tuttukları için kolayca diktatör olabildikleri sistemdir.