90'lı yıllarda babamla el ele tutuşmuş eve giderken aramızda geçen bir diyalog.
-baba nereye gidiyoruz?
+eve oğlum.
-evimiz bu tarafta ama
+bugünlük burdan gidelim
-niye
+çünkü kadir amcanda biraz alacağım var bizi görüp utanmasın.
uzun uzun düşünmeme rağmen dediklerinden hiç bir şey anlamamıştım. şimdilerde aklıma geldiğinde gözlerim dolar. bu nasıl vefa örneği? bu nasıl bir dostluk hiç anlamam.
neyse az önce telefonum çaldı arkadaşımdı arayan ve kendisine defalarca borç verip bahsini bile etmediğim sözde arkadaş. kısa bir süre önce ortak bir arkadaşımıza bir miktar borç vermiş henüz ödemediği için de oldukça sinirli...
-alo tkk, napıyon?
+iyi kardeş sende?
-nolsun ya. ne dicem, olum bu suat parayı vermedi napcaz
+sağlam çocuktur sıkıntı olmaz
-ben anlamam aga acil para lazım
+bir kaç gün daha dur çıkışmamıştır
-yok abi bekleyemem gider evinden eşyalarını toplarım
+manyak mısın lan o nasıl konuşmak
-parayı alınca iyi amk
+tmm sonra konuşuruz kapatmam lazım
nedir bizi bu kadar para canlısı yapan?
dostluğu arkadaşlığı hep 2. 3. planda bırakan?
üzülüyor insan, geçmişi özlüyor.
yazık.