ne olur unut artık demiştin ya
söz unutacağım,
her sabah bahçeme gelen saka senden ötmediğinde,
şu bahar çiçeklerine kokunu ödünç vermediğinde
unutacağım
unutacağım
boğazın iki yakası bir araya geldiğinde,
kız kulesi bile galataya kavuştuğunda
söz unutacağım
unutacağım
yeni doğmuş bir bebek ağlamasında,
onun hayata merhaba diyen ilk nefesi gibi acılı olacak belki,
ama bir o kadar da umutlu,
belki de milyonlarca yapraklı bir çınarın rüzgarlara söylediği şarkılar da unutucağım
ama elbet unutacağım
unutmak da kolay elbet bir kadın gülüşünde
ya da masum bir sokak çocuğunun ihtiyar bakışında ,
unutulursun anlık heyecanlarla
gurbet ellerde bir memleket türküsünde unutulursun elbet
ama ya hatırlamak ? onu nasıl unutacağım ?