zamanla insan hissizleşiyor. yalancı insanlar, çıkarcı arkadaşlar, gerçekten sevmeyen sevgililer falan filan. eğer bu yazıyı okuyorsan ve bana hak veriyorsan yalnız değilsin. zamanla mutsuzluktan zevk almaya bile başladım. ama bazen çocuksu mutluluklarım da yok değil. sokakta yürürken zıplıyorum, tanımadığım kızlara notlar yazıyorum. ama gece yatağıma yattığım da yine mutsuzum. sabahları çok susuyorum. her iki anlamda da. uzun zamandır rol yapma yeteneğimi kaybettim. bu gidişle işimden olacağım. öyle laf olsun diye kızlardan hoşlanıyorum. gerçekte hoşlandığım falan yok kendimi kandırıyorum o kadar. ister okuyun ister okumayın bana ne. ben buraya içimi dökmek zorundayım. olum hayatımın aşkını buldum diyelim, öyle farz edelim. hala mutsuz olur muyum acaba? saçmaladım yine neyse.
edit:itiraf değil bir iç dökme.