yusuf hayaloğlu

entry267 galeri video5
    227.
  1. Beni Tutma

    Öyle çok şey var ki,
    Şimdi burada anlatmak istemiyorum..
    Sen de ince sorularınla
    Beni incitmesen, iyi olur..

    Yağmurlu ve uzun bir yolu
    Düşe-kalka yürümeye çalıştık
    Ve inanılmayacak kadar duygusal
    Bir geçmişimiz oldu seninle..
    Üstelik biz bunu, bir ömür boyu
    Sürüp gider sanmıştık..

    Beni tutma, böyle sahnelere gelemem.
    Beni tutma, çok kötü yanılırsın.
    Yıllardır öyle biriktim ve öyle gerildim ki
    Şimdi topyekün boşalırım,
    Toz olur dağılırsın..

    Sen benim en ince telimden
    Türkümü çaldın.
    Sen benim en ücra duygularımı
    Talan ederek beslendin.

    Her şeyin merkezi sendin,
    Her şey senin etrafında dönerdi.
    Bar köşelerinde tükenip
    Kaldırımlarda sınarken kendimi,
    Gelip sana sığınırdım,
    Umutlarım bir kez daha gümlerdi..

    Beni tutma, şantajlara boyun eğmem.
    Beni tutma, hırsımdan çatlarım.
    Yıllardır öyle sabrettim ve öyle doldum ki
    Şimdi yanardağlar gibi
    Birdenbire patlarım..

    Bir yavru serçe, hayata alışır gibi
    Ağzım açık bağlandım sana.
    Bir topal karınca, yuvasına yaklaşır gibi
    Titredim, heyecanlandım sana.

    Bu akşam, çekip gitmek adına
    Bütün ömrümü ve seni sildim.
    Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda,
    Zavallı bir figürandım sadece.
    Anlatamam..
    Kumlara yazılmış sözcükler kadar
    Kısacıktı ümidim.
    Ve anladım ki birtakım şeyleri
    Ben daha ilk dalgayla yitirdim..

    Beni tutma, ben senin dizlerine çökemem
    Beni tutma, elinde kalırım, kırılırım.
    Yıllardır öyle daraldım ve öyle bunaldım ki
    Şimdi bir saniye bile oyalarsan,
    inan ki çıldırırım...

    Sen, kalbimi emanet edecek kadar
    Güvendiğim, dost bildiğim..
    Sen bir lokmayı bile,
    Tek başıma hazmedemeyip
    Birlikte yediğim..
    Sen, yatalak olsan, altına yapsan bile
    iğrenmeden alırım dediğim..
    Bu nasıl insanlıkmış ulan,
    Bu nasıl arkadaşlık, bu nasıl vefa?
    Bu nasıl acıymış ulan,
    Bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa?

    Beni tutma, gazabım yakar ellerini.
    Beni tutma, hurdahaş olursun.
    Yıllardır öyle kırıldım ve öyle küstüm ki
    Şimdi bir ah ederim,
    Kaskatı kesilir, taş olursun..

    Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyayı
    Ama sen körsün, ısrarla görmüyorsun.
    Ben şimdi beynine çakıyorum hayatı
    Ama bir türlü algılamak istemiyorsun.

    Peki, benim gördüklerimi gördün
    Ve yaşadıklarımı hiç yaşadın mı sen?
    Peki, devrik heykellerin önünde,
    Düşsüz yanılgıları ve yüce gururlarıyla,
    Yoksul fakat dürüst,
    Çıplak bir sütun gibi dimdik duranların
    Acısını hiç taşıdın mı sen?

    Beni tutma, gömleğim kan içinde.
    Beni tutma, darmaduman olursun.
    Yıllardır öyle çok yedim ve öyle çok doydum ki
    Şimdi bir tükürürüm
    Havan bozulur, rezil olursun..

    Ey, kir içinde yüzenler, hayatı kirletenler
    Her devirde borusu ötenler!
    Ey, darbe kaçkınları, ortayolcular, dönekler,
    Ey, sümüklü böcekler!
    Ey, bölenler, bölüşenler,
    Kardeşi kardeşe kırdırıp kanla sevişenler!
    Ey, gençliğimizi harcayanlar,
    Ey, kağıttan kaplanlar, ey zavallı sıçanlar!
    Ey, ciğeri beş para etmezler,
    Sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar!
    Ey, fırsatçılar, cepçiler, hortumcular, tokatçılar,
    Vurguncular, voliciler, üçkağıtçılar!
    Ey, sürüngenler, sülükler, bağırsam parazitleri, bitler,
    Ey kudurmuş itler!
    Ey, yüzü yırtılmış köçekler, fırıldak varyeteler,
    Ve ey, dinsiz-imansız çeteler!

    Beni tutmayın ulan, burama geldi dayandı,
    Beni tutmayın, çizerim o çirkin suratınızı!
    Yıllardır öyle çok sömürdünüz
    Ve öyle çok kan kusturdunuz ki;
    Ulan, şimdi bir şarjöre diz çöktürürüm alayınızı!
    0 ...