gelmiş geçmiş en manyak mesajları veren çizgi film.
heidi köyde yaşıyor, unutulan değerleri, kırları, bayırları gözümüze gözümüze sokuyor.
bu yönüyle küreselleşme karşıtı.
bir arkadaşı var dı bunun adını hatırlıyorum birşeyler ama hatırladığımı yazarsam daşşak konusu olurum. hani engelliydi, yürüyemiyordu. lakin heidi'yle can ciğer kuzu sarmaydı. hatta çocuk sonradan güneş görüp sosyalleşince iyileşiyordu sanırım.
bu yönüyle engelli insanlar sorununa müthiş bir orta parmak basıyor.
sonra kalender, azıcık aşım kaygısız başım, 1-0 olsun benim olsun diyen bir dede, sıcak aile ortamı gürül akıyor mübarekten.
bu yönüyle insanların bulundukları ortamı cennete ya da cehenneme çevirme konusunda irade sahibi olduğunu yüzümüze çarpıyor.
blog yazarı mıyım, neyim? kendime şaştım vallaha. çizgimi kaybetmeden noktalıyorum entryyi burada...