yasarken olmeyi olurken de yasamayi istemek

entry6 galeri
    4.
  1. insanlar yasarken hep ölmeyi isterler. ölürken de ölmeyi ister.
    bunda hem fikiriz.

    rivayet muhteliftir ki lazarus hazreti isa tarafindan diriltildikten sonra geri dönmek istemiştir.

    ulema arasinda bir itilafa sebebiyet veren lazarus'un dirildikten sonra ahirete dönme arzusu bana nedense ölümün yasamaktan daha basit oldugu hakikatini getiriyor.

    günleri yakalamak için planlar yapmayi, yarini beklememeyi, geleceğin o bilinmezlikleri salincağinda kalakalmayi, her gün bir secim yapmak mecburiyeti ve bazende secim yapamamayi, kararsizliklar içinde ordan buraya savrulmayi falan filan...

    bildiğiniz üzere huzurlu ve mucadele dolu bir hayat yasayanlarin ömürlerinin sonlarina dogru azrail'in tirpaninin yansimasini gördüklerinde suretlerinde bir ısık parlar.

    belki de bu kararsizliklar ve tedirginlikler içinde gecen ömrün biteceğinden dolayi ve ölüm şarabinin serinletici kokusu bütün ömrün bokluklarini bir an siler. sanki uzun vakittir beklenen daha dogrusu beklendiğinin farkinda olmadan bilmeden beklenen ve beklenen oldugunda insanin içini ferahlatan muştu gibi gelir ölüm.

    bir çok kişi emaneten yasanilan hayatlarinda dogumla ölüm arasindaki nefeslerde sirf el bos durmasin diye bir şeylerle ugrasir. faniliğin üzerinden silindir gibi geçtiği hayatlarda ölüm bir tesellidir.

    bu teselli olmasaydi eğer dünya üzerinde hiç bir şeyin anlami kalmayacak ve sonsuza kadar yasamak zorunda olan vampirler gibi lanetlere gark olacaktik.

    hayata anlam veren ölümü beklemek ve istemek her insanin en doğal hakkıdır. fakat sunu da pas gecmeden belirtelim, ölümü beklerken ve isterken yasantimizla adam akıllı bir ölümü hak etmek de gerekir.

    cünkü senelerdir beklediğin bir şeye kavustugunda ya ben bunu haketmedim demek, kivirmak ve yorgan parcalamak pek hoş olmasa gerek. tren kalktiktan sonra ne kadar kendini parcalasan beyhude....
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük