şahsıma takındığı tavrı büyük bir şaşkınlık, üzüntü ile takip ettiğim yazar. kendisinin beşiktaş' ı sevmesine saygı duyuyorum. duyacağım da. ama madem dürüst bir diyalog kuracağız, o zaman ben de gözlemlerimi bildirme hakkımı kullanmakta özgürüm.
kendisinin aşırı beşiktaş sevgisinden ötürü zaman zaman objektif yorumlar yapamadığını gözlemledim ama aramızdaki güvene dayanarak bunu dile getirmedim. en basitinden ben melo' nun zaman zaman aşırıya kaçan agresifliğini eleştirdim ama kendisinin sık sık sorun çıkartan gökhan töre hakkında benzer yorumlar yaptığını görmedim. burak' ın kasımpaşa' ya ilk yarıda attığı goldeki ofsaytı kabul ettim, eğer güzel futbolu savunuyor olsaydı kendisi de demba ba' nın sivasspor' a attığı golden önce elle oynamasına değinmedi.
yıllar önce, yine sesimi çıkarmadığım, yine " aman fenerlisi, beşiktaşlısı kırılmasın " diye gayret ettiğim bir dönemde yine hak etmediğim bir sürü suçlama ile karşılaşmıştım. ben çoğu kez sustum. çoğu kez geri çekildim. bir türlü fenerbahçelinin fenerbahçeli, beşiktaşlının beşiktaşlı olduğu kadar galatasaraylı olamadım. üstelik gerçeği yansıtmayan, saldırgan, kırıcı şahsıma yönelik çoğu entry artı oy rekoru kırdı. belki bu defa da aynı hak etmediğim talihsiz, asılsız suçlamalar beğeni rekoru kuracak. yine acı çeken sadece ben olacağım.
artık zerre umrumda değil... çünkü ben güzel futbol için elimden geleni yaptım ve içim rahat... yarın gerçekler yerine başka şeyler konuşulacak olsa da ben sevdiğim bu sözlükte yazmaya ve hakkımdaki tüm asılsız iddialara doğru bir üslupla yanıt vermeye devam edeceğim.
değerli arkadaşımıza beni nasıl kırdığını tarif edemem. ancak sayesinde futbol konusunda daha pervasız, acımasız yazmam ve daha çok galatasaraylı olmam gerektiğini anladım.
adalet hepimiz için arkadaşım ve o adaleti ben de hak ediyorum. bunu da tartışamayız.
kalbimi kırdığı için kendisini donuza eklerken sözlüğe donuzu kazandıran zall' a teşekkür ederim.