fi tarihinde dünyayı yeni yeni tanımaya başlamış bir çocuktum. mahallemizde çok sonradan down sendormlu olduğunu öğreneceğim bir çocuk vardı. down sendromluların yüzlerinde ortak bir mutasyon vardır bildiğimiz üzre. birbirlerine benzerler. gözüm de çocuğa alışmıştı, hiçbir zaman engellilerden korkmadım ve muhabbetim sıkı oldu. teyzemin engelli çocuğunun dediklerini teyzemden daha iyi anlardım. bu çocuğa da bu kafayla yaklaşırdım. diğer çocuklar pek aralarına almazlardı. ileri derecede bir anlama konuşma güçlüğü de yoktu, muhabbet ederdim.
bir gün yanılmıyorsam esra ceyhan programındaydı; down sendromlu bir çocuk ve annesi katılmıştı. hastalıktan bahsediyorlardı. "aa anne bak bu bizim emre değil mi" dedim. "değildir" dedi. anneme bu emre'yi farklı farklı alakasız yerlerde gördüğümü, sürekli karşıma çıktığını söyledim. sonra bana down sendromunu anlattı. birbirlerine benzediklerini söyledi. uzun süre boyunca o çocuğu tek bir kişi sanıyordum. metroda, markette ve bilimum yerde karşıma çıktığını sanıyordum. hepsinin farklı insanlar olduklarını ve birbirlerine benzemelerinin sebebini anladım.