yeni dünya düzeni

entry195 galeri video3 ses1
    104.
  1. bu sözü duymaktan artık o kadar gına geldi ki... halbuki tarihi ve tarihe bakış açısını anlatmak adına çok doğru bir politik sözdür ama bunu söyleyince birileri çıkıp benim de illuminatici olduğumu söyler diye korkuyorum.

    aslında çok uzağa gitmenize gerek yok, osmanlılarda da sultan 3. selim dönemi yapılan reformlara verilen isim de nizam-ı cediddir. yeni düzen demektir. bu isim bizzat selim tarafından konulmamıştır. peki neden yeni düzen? cevabı o kadar basit ki. osmanlı dönemini halil inalcık klasik çağ, modern çağ diye ayırır. klasik çağdaki reform anlayışı, devleti aliyi o eski şaşaalı günlerine geri döndürmeyi amaçlar. ancak selim döneminde çoktan anlaşılmıştır ki devleti ali'nin eski düzeni restore ederek batıya kafa tutmasının mümkünatı kalmamış, artık bir an önce yeni bir düzenin kurulması gerekmekte. işte bu noktada ortaya çıkar nizam-ı cedid kavramı.

    maalesef, biz türkiyede insanlara "tarih şuuru" kazandıracağız diye batıdaki gelişmeleri ve aydınlanma çağını yeterince anlatamadık. halbuki aydınlanma çağını anlatabilseydik, bugün tvde gördüğü her boku bilim zanneden, bilginin kaynağının ne olduğuyla ilgili en ufak bir fikri olmayan, kıymeti kendinden menkul değerler üreten (tabii ki g.tünden) embesil nesiller yetiştirmemiş olacaktık.

    yeni dünya düzeni diye çevirdiğimiz sözün aslı "novus ordo seclorum"dur. Vergilius'un bir şiirine atıftır ve yeni çağlar düzeni demektir aslında. karanlık orta çağdan kopuşu simgeler bu anlamda. yeni bir düşünce tarzı, dünyaya yeni bir bakış açısı.

    nedir o bakış açısı biliyor musunuz? aslında çok iyi biliyor olmamız gerekirdi. bu yeni bakış, dogmanın reddedildiği, aklın en değerli rehber olduğu bir bakış açısıydı. bilimsel ve teknik gelişmeler, bunların sonucunda teknolojinin gelişmesi, refah seviyesinin inanılmaz bir şekilde artışı (0 ile 1000 yılları arasında kişi başı gelir değişmezken sadece 1900den bugüne neredeyse 20 katına çıktı) ve nüfusun buna paralel olarak patlaması... bunların hepsi, işte içine girdiğimiz bu çağ ile birlikte oldu. ,

    peki dolar falan ne alaka? efendim, işte bu yeni çağlar düzeni, 20. yy başında ingilterenin ani güç kaybı ve akabinde abdnin o boşluğu doldurmasıyla yepyeni bir anlam kazanmıştı. 2. dünya savaşı sonrası politikayla ilgilenen hemen herkes şunu rahatlıkla görebilirdi ki, 20. yyın ikinci yarısı abdnin çağı olacaktı. abd sadece yeni bir süper güç olmasının ötesinde aynı zamanda da "new world" (bkz: yeni dünya) idi. biliyorsunuz, amerika kıtası sonradan keşfedilmiş bir kıtaydı ve bu yüzden ona "new world" denilmekteydi. 1935te "novus ordo seclorum" mottosu abd armasının arkasına da yerleştirildi. 1944 bretten woods konferansı sonrası bu durum daha da pekişti.

    az önce öteki gündemi izliyordum. yahu iki tane ne idüğü belirsiz herif çıkmış, nereden geldiği belli olmayan bilgiler ve istatistikler eşliğinde el birliğiyle bilgi bombardımanına tuttular izleyicileri. bir de öyle bir kendilerinden emin konuşuyorlar ki. halbuki söyledikleri şeylerin çoğu ispatlanamayacak şeyler. ama arkadaşlar kendilerinden yüzde yüz eminler.

    düşünüyorum da şu vaziyette daha hala bu ülkenin çoğunluğu, dünyanın aslında yuvarlak olmadığına, batılıların bizi kandırdıklarına inanmıyorlarsa buna bile şükretmek lazım. maalesef millet olarak kafayı yedik.
    1 ...