musevilik ve tevrat geldi hz. musa peygamber olarak atandı, o zamanki insanlara "bu din, kitap ve peygamber tüm insanlık için gelmiştir, kıyamete kadar inancınız buna göre olacak" dendi.
sonra aradan yüzyıllar geçti bu sefer de hristiyanlık, incil ve hz. isa geldi, yine "bu din, kitap ve peygamber tüm insanlık için gelmiştir, kıyamete kadar inancınız buna göre olacak" dendi.
daha sonra da yine yüzyıllar geçti bu sefer de islam, kuran ve hz. muhammed geldi, yine "bu din, kitap ve peygamber tüm insanlık için gelmiştir, kıyamete kadar inancınız buna göre olacak" dendi.
şimdi biz göremeyiz ama bir birkaç yüzyıl sonra bizim torunların torunların torunlarının... torunlarına xyz dini, ona bağlı olarak abc kitabı ve onun başında da hz. tırıvırı atanır ve "bu din, kitap ve peygamber tüm insanlık için gelmiştir, kıyamete kadar inancınız buna göre olacak" şeklinde denmeyeceğinin garantisi var mı? bence yok.
o yüzden çok da kasmayalım, her dini minumum seviyesinde yaşayalım, kendi dünyamızda istediğimiz gibi takılalım. önemli olan başkasının canına ve malına bilerek ve isteyerek zarar vermemek, kendi haklarımız çerçevesinde başkalarının da yaşam hakkına saygılı olmak, yoksa efendim cuma namazına gitmiyormuşsun, ramazan da oruç tutmuyormuşsun veya pazar ayininden kaçıyormusun, başını örtmüşsün örtmemişsin, içki içip içmiyormuşsun vb... gibilerinin bunların hepsi tırıvırı...