reid wiseman

entry2 galeri
    2.
  1. Amerikalı NASA astronotudur. 6 aylık bir görevden taze dönen tecrübeli astronotla uzay merkezindeki yerçekimsiz hayat hakkında söyleşi yapılmıştır;

    Uzayla ilgili söyleyebileceğin en güzel şey nedir?
    Manzara. Uzay boşluğunda çalışmak çok güzel ama aşağıdaki manzara gerçekten bambaşka. Dünya gezegenini hemen hepimiz sadece taş ve topraktan ibaret sanırız ama buradan bakınca onun en az üzerinde yaşayan insanlar kadar canlı ve nefes alan bir şey olduğunu görebiliyorsunuz.

    Peki orada olmanın en kötü yanı neydi?
    Yerçekimi olmadığı için hiçbir zaman oturamıyorsunuz ve tam olarak da rahatlayamıyorsunuz. Uzayda olduğum sürede en çok, bir yatağa gömülüp iyice dinlenmeyi özledim.

    Bu uzay istasyonuna gidebilmek için bileti nereden alıyoruz?
    Ben önce mühendislik okudum ve oradan deniz kuvvetlerine geçerek, uçak gemilerinde F14 ve F18 pilotluğu yaptım. Daha sonra test pilotu okuluna gittim ve orada master yaptıktan sonra 2008’de NASA’ya katıldım. 2009 yılında da bu göreve kabul edildim. Burada ise iki yıl temel eğitim ve iki buçuk yıl da görev eğitimi aldım.

    Bir uçak gemisinde pilot olmak veya bir rokete konulup uzaya fırlatılmak… Hangisi daha eğlenceli?
    ikisi de muhteşem işler ve ikisini de eşsiz kılan farklı özellikleri var. Bir F18 ile okyanusun ortasında uçmak, hayatım boyunca hiç tatmadığım bir özgürlük duygusu tattırdı bana. Öte yandan, bir roketle uzaya fırlatılmak ve bir uzay istasyonuna kenetlenmek de tarifi olmayan bir his.

    Uzayda bir günün nasıl geçiyordu?
    Her gün yapmanız gereken üç ana görev var. Orada bulunmamızın ana amacı, bilimsel çalışmalar yapmak. Görevin sonuna doğru içerisi bir hayvanat bahçesini andırıyor; burada meyve sinekleri, balık, salyangoz ve farelerimiz var. Özellikle balıkları seyretmeyi çok seviyorum. Hallerinden memnun gözüküyorlar ama bulunduğumuz ortam itibariyle çok çılgın bir durum bu.

    ikinci görevimiz, dev bir makine olan bu uzay istasyonunu çalışır halde tutmak. Günümün neredeyse üçte birini aletlere bakım yapmak ve bozulan parçaları onarmak için harcıyorum.

    Üçüncü görev ise egzersiz. Yerçekimsiz bu ortamda vücudumuza iyi bakmamız gerekiyor. Beslenmeden dinlenmeye ve hatta stres yönetimine kadar kendimizle ilgili yapmak zorunda olduğumuz görevlerimiz var. ikişerli gruplar halinde her gün iki buçuk saat bisiklet ve koşu bandında egzersiz yaparak dayanıklılığımızı test ediyoruz. Bunları düzenli olarak uygulayarak sağlıklı kalmayı başarıyoruz.

    Diğer personel kimlerden oluşuyor?
    Burada sürekli olarak uluslararası bir ekip bulunuyor ve her ekibin içerisinde mutlaka en az bir Amerikalı ve bir Rus var. Genellikle bu kadro altı kişiden oluşur. Ben oradayken üç Rus, iki Amerikalı ve bir Alman vardı.

    Ben uzay üssüne ulaştıktan hemen sonra Dünya Kupası başlamıştı ve kontrol kulesinin bize tahsis ettiği bir kanaldan maçları takip edebiliyorduk. Her gece yemekten sonra Ruslar aşağıya geliyordu ve hep beraber maç izliyorduk. Ekipte bir de Almanın olması dolayısıyla Almanya’nın kazandığı günler bizim için daha eğlenceli geçiyordu.

    Yemekler iyi miydi?
    Bence iyiydi çünkü kilo aldım. Orada yaş sebze tüketmemiz mümkün değil ve daha çok, form değiştirmiş ve tekrar su eklenerek yenebilir hale gelen şeyler yiyebiliyoruz. Şekilleri genellikle askerde kullanılan paketlenmiş yiyeceklere benziyor. Ayrıca kurabiyeler, şekerli atıştırmalıklar ve benim favorim olan çikolatalı pasta var. Hepsini çok seviyorum.

    Dünyaya, normal hayata geri dönmek nasıl bir duygu?
    Hala arka tarafımdaki kaslarımda ağrı hissediyorum. Özellikle kafamı dik tutmak beni oldukça yoruyor. Yerçekimine kavuştuğum ilk dakikalarda kafamı dik tutmak için çok uğraştım ki, bu kadar ağır olacağı hiç aklıma gelmezdi.

    Döndüğünde yediğin ilk şey ne oldu?
    ilk iş olarak pizza yemeye gittim ama orada domatesli taze bir salata görünce hemen ona doğru yöneldim.
    insanlığın uzay macerası nasıl gidiyor sence?
    Konuştuğum herkese, uzay uçuşlarının altın çağını yaşadığımızı söylüyorum. Uzayın derinliklerine seyahat edebilecek üç adet insanlı uzay aracını aynı anda geliştiriyoruz. Mesela Orian (NASA aracı) ile 15-20 yıl içerisinde Ay’ın çok ötesine, belki de Mars’a seyahat edebileceğiz.

    Mars One projesi maceracıları heyecanlandırıyor mu acaba?
    Bu pek bana göre değil ama niye olmasın? 1500 ve 1600’lü yıllarda geri dönüşü olmayan yolculuklara çıkan birçok kaşif vardı. Birileri de çıkıp, “Ben Mars’a gideceğim ve bir daha asla geri dönmeyeceğim,” diyebilir.

    Favori uzay filmin hangisi?
    iyi soru! Bence Apollo 13 iyiydi. Yerçekimi ile ilgili olan canlandırmaları gerçekten başarılıydı ama temasında bazı boşluklar vardı.

    Bir sonraki planın nedir?
    Tekrar sıraya gireceğim. Şansım varsa beş yıl içerisinde bir daha oraya dönebilirim. O zamana kadarsa ofiste olacağım.

    http://www.redbull.com/tr...sa-astronotu-reid-wiseman
    0 ...