hiç de yiğidin harman olmadığı şehir. kusura bakmayın.
kız arkadaşımın burada okuması vesilesiyle ocak ayından beridir 4 kez gidip ziyaret ettim bu kenti. söylemeliyim ki, şehir meydanı türkiye'de ender meydanlardan bana göre. ama gençleri ve erkekleri derseniz...
tipik bir iç anadolu şehrinden hiç bir farkı yoktur. yanınızdaki kadına öyle bir bakarlar ki, adeta gözleriyle soymak isterler. bir cafeye oturursanız da bütün gözler yanınızdaki kadının üzerinde olur. kavga çıkması için 3 saniye o elemanla göz göze gelmeniz kafidir.
lafa geldimi de vay efendim biz yiğidiz yiğidoyuz şöyle delikanlıyız böyle adamız. önce şehrinizdeki öğrencilere, kadınlara, farklı yaşam stilini benimsemiş insanlara 1 gram saygınız olsun goçlar.
ha bir de şunu yaşadım. (ki aksaray, karaman, elazığ gibi yobazitesi %100 olan yerlerde bile başıma gelmedi) arkadaşımı beklerken bir dede gelip bi adres sordu. bilmiyorum amca dedim. sonra keçi sakalımı işaret ederek sinirlice "senin anan baban buna kızmıyo bu ne biçim traş bu kessene" dedi. ulan benim babam tarsus yörüğü, köyümüz de kuzey eteklerinde tarsusdaki toros dağlarının. aynı sakalla o köye defalarca gittim, 2 görmeye insanlar benimsiyor. köylü dersin bide dimi, yok işte.
tarihi dokusunu solumak ve eşsiz işlemelerle bezeli çifte minareyi görmek için gidilir. ama onun dışında, iç anadolu işte. üzgünüm.