--spoiler--
soğuk havanın en acımasız olduğu gecelerden biriydi.. battaniyeyi dizlerimize, karanlığı üstümüze örtüp birlikte ilkdefa şarkılar söylemiştik.. sobadan yansıyan ışıklar tavanda bize bişeyler anlatırken, biz birbirimzie dokunmaktan ne çok ürkmüştük.. şarkılarımız giderek sadece sese, sesimiz sadece sesin çıktığı dudaklara, dudaklarımızsa kıvranan sancılara dönüşmüştü.. titreyen kirpiklerin için bir beste yaparken aklımdan, sen denizin kumsalı yalaması gibi öpüvermiştin beni burnumun ucundan.. ve bir çığın bir köyün üstüne inişi kadar ölümcül bir iniş yapmıştı dudakların dudaklarıma.. soba, soğuk hava, battaniye, şarkılar, odanın duvarları bile olan şeyi anlamış gibi ateşböceklerine seslenip susturmuşlardı hepsini. sonradan farkettik.. bir kış gecesi ateşböceklerinin sesini duyan ilk kişilerdik.. bizim için yaz; o öpücükle başlamış, aynı öpücükle sona ermişti.. şimdi her bahar yaz gelecek diye benim ödüm kopuyor..
--spoiler--