yerli olandan, rahatsızlık duyan zihniyetten, utanma, eski tabirle hicab duymak. yerli olamayan bir kişinin, uluslar arası olmasının mümkün olmaması, en iyi taklitci olması halinin, sanat diye nitelenmesinden utanmak. yerli olan hiç bir ögeyi, kendi yaptıgı iş çerçevesinde hiç degerlendirmemiş kişiye duyulan baglılıktan utanmak, kompleksli zihniyetten utanmak. onlar gibi yasayıp, onlar gibi inanan bir kişinin adının fazıl olması, yada michael olmasının fark etmemesini anlayamayacak kişinin, anadoluluma mahlukat diyebilecek kadar aşşagılık zihniyetinden utanmak.
bi not: gitmeyi, ülkesinden utandıgını söyleyen o, kal diye altına yatmak isteyenler bu konuda serbest.
bi not daha: ülkesinde yapılan insan hakları ihlalinin karşısında olması beklşenen, bir aydın görünümlü, çenginin, magdurun, yönetimne gelmesini, alman gazetesine, ülkesi ab ile müzakere yapoarken gammazcılıkla aynı bir dil kullanarak şikayetlenen o.
hadi bi not daha: bu satırları yazan yazar kişi, ittihatcıların, degişimle, yunanistana gönderdigi rumlara, hala üzülen bir kişidir, o kişileri vatanlarına hasret ölmelerine sebeb olmus bir zihniyete karşıdır ve onlardan da utanmaktadır. onlar osmanlı vatandası idiler. uzun yıllar yunanlılarla, aynı kökenden, aynı dinden olmalarına ragmen uyum saglayamadılar, kız alıp vermediler, komşuluk yapamadılar, (bkz: ilber ortaylı)
benim dedigim, halkından utanan aydına aydın denmez, ancak çengi denir, bir takım sosyal duyarlılıgın varsa sanatcısın, sadece piyano çalıyorsan, sadece eglendiricisin.