türkiye nin gelişmesini engelleyen durumlar

entry50 galeri
    31.
  1. Türkiye'yi gelişim sürecinde olumsuz etkileyen ve gelişim hedefine varmasını zorlaştıran faktörlerdir.

    Aslında tek bir faktör vardır. Türk halkı...

    Evet yanlış okumadınız, türkiye'nin gelişmesini engelleyen tek şey türk halkının kendisidir.

    Çünkü türk halkının kendisi bizzat gelişmeyi reddetmektedir.

    Halkı gelişmiyorsa, gelişemiyorsa, ülke zaten geri kalır.

    Dışarıdan birileri gelip bizi geliştirecek değil ya.

    Türkiye'deki kitap okuma oranı gelişmiş ülkelerdeki ile kıyaslanamayacak derecede düşüktür.

    Gelişmek için atılacak adım çok basit aslında. Okuyacağız...

    Türk insanının kitap okumaya karşı nedense bir alerjisi var. Ben bunu kıt beynimle bir türlü çözemiyorum. Çözebilen varsa lütfen bana da anlatsın. Kitap okumak dendiğinde öcü görmüş gibi bakıyorlar. Türk insanı neden kitap okumaz?

    Kitaplar mı çok pahalı? Evet bazı kitaplar gerçekten dargelirli insanın bütçesine göre çok yüksek fiyatlara satılıyor, bunda hemfikirim. Ama okumak isteyen insan bunu bir şekilde tedarik etmez mi? ikinci el kitaplar ne güne duruyor?

    Belki kötü birşey, emek verene en büyük ihanettir belki ama, bilgiye giden her yol mubahtır mantalitesinden hareketle ve Hz.Muhammed'in "ilim çin'de de olsa gidip haliniz" hadisi referans alınarak, internette mevcut olan e-book'lar pekala bu soruna bir nebze de olsa derman olabilir diye düşünüyorum.

    Hadi toplumun belli bir kesimi internet ve bilgisayar kullanmasını bilmiyor, hadi o nesli mazur görelim. Peki ya lise çağında internette aşna fişna peşinde koşan geleceğin yetişkinleri? Onlar hangi mantığa dayanarak bu kitap fobisini sürdürüyorlar?

    Bizlerin toplum olarak inandığımız fikirleri rasyonel olmasa da körü körüne savunmamız, karşıt olduğumuz fikirleri de anlayıp dinlemeden, değerlendirmeden yorumlamamız, tamamen bu kitap okuma özrümüzden kaynaklanmaktadır.

    Geçenlerde bir çocuk tarafından doğum günü davetiyesi aldım. Biraz kereste bir yapıya sahip olduğumdan, hediye almayı ya da seçmeyi ne severim ne de beceririm. Biraz da patavatsız olduğumdan kendisine ne hediye almamı istediğini sordum. Bahsettiğim çocuk yedi sekiz yaşlarında. Sırıtarak "bilmeeeem" diye cevap verdi. Kitap konusunda aşırı takıntılı biri olduğumdan, "sana kitap almamı ister misin" diye sordum. O anda suratının asılması ve verdiği cevap beynimin yarısını felce uğratmaya yetti "ne kitabı abi ya, biz şey miyiz". Cevabı içerisindeki şey kelimesi ile ne kastetti bilmiyorum ama iyi şeyler düşünmediği kesin. Bu çocuğun evinde kitaplar büyük bir ihtimalle masa ayağı dengeleme aparatı olarak kullanılıyordur.

    Sözlük yazarlarının kesinlikle kitap okumaya alerjisi olmadığını düşünüyorum. Basit bir mantıkla, geyik yapmak için bile belli bir birikim gerektiriyor burası.

    Ama çevremize bunu ne kadar anlatabiliyoruz? insanları kitap okumaya ne kadar teşvik ediyoruz?

    Kitap okumak dendiğinde birçoklarının alay ettiklerini ve küçümsediklerini başka bir başlıkta incelemiştik. Evet hazmedilebilir türden tepkiler değil bunlar. Tamam büyükleri boşverin, onların zaten bizi bir yere götüremeyecekleri aşikar, peki okuma yazmayı yeni öğrenen çocuklarla işe başlayamaz mıyız? Elimizden geldiği kadar...

    Kişisel kanaatime göre fikir çatışmaları bir kenara bırakılıp, pilot seçilecek bir yaş grubuna kitap okuma alışkanlığı kazandırma konusunda herkesin üstüne çok büyük görevler düşüyor.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük