Tam anlamıyla bir metal grubu diyorum Gorefest için. Avrupa metal piyasasında ağırlığını koyabilmiş, kendi sosyal kavramlarını
cehennemlerini ve lanetli işaretlerini müzik dinleyicilerine ulaştırabilmişlerdi.
Gorefest, pure death metal grubu olarak kuruldu. De Koeyer, Harthoorn , gitarist Alex van Schaik ve davulcu Marc Hoogedoorn grubun
ilk kadrosudur. iki ay içinde bir demo kaydeden grup bu kayıtları sayesinde daha ortada yeni albümlerinden hiç bir şarkı yokken "Foundation 2000" isimli bir firmayla albüm anlaşmasını yapar. Firmanın albüm için hiç bir şart öne sürmemesi Mindloss albümü öncesinde grubun daha rahat çalışabilmesini sağlamıştır. Hatta bir ara o kadar sallarlarki albümü ikinci bir demo yayınlarlar. Ama bu da plak firmasına
gelen albüm taleplerinin artmasını sağlamıştır. Underground piyasada rüzgarlarını estirmeyi başarırlar.
Carcass destekli Belçika ve Hollanda turlarında grubun geleceği sağlama alınmış gibidir. Produktör Colin Richardson Mindloss`u kaydeder.
Bir çok dergide yayınlanan kritikler beklenenin üstünde olumludur. 1992de Nuclear Blast'a geçen grup bu süre içinde ayrıca kadrosunden Alex van Schaiki kaybeder, onun yerine gruba "Bonebakker" katılır.
Grup False albümünü kaydetmeye hazırlanırken davulcu "Hoogendoorn" yerine Elegy`den "Warby" gruba dahil olur. Bu katılım grubun bundan sonraki müzikal yapısını etkileyecek ve olumlu izler bırakacaktır. "Richardson" prodüktörlüğünde kaydedilen "False" albümü grubun kariyerinde önemli bir noktadır.
Warbynin ünü grubun adını duyurmakta kolaylık yaşamasını sağlarken albüm Hollanda ve Almanyada inanılmaz iyi satar. Deicide ve Atrocity ile çıktıkları
Avrupa turnesinde isveçten, ispanyaya, ingiltereye kadar bir çok ülkeden yepyeni fanlar kazanırlar. Bunda grubun Falsede üzerinde durduğu teknik ve sertliği iyi ayarlanmış şarkıların payı çok büyüktür. Death metal soundunu, klasik heavy metalin karanlık riffleriyle birleştirilmesi iyi bir örnek olarak sunulmuştur.
1993de Dynamo Open Aire çıkan grup burada kaydettiği şarkılardan oluşan "The Eindhoven Insanity" isimli albümü aynı sene yayınlar. Death grubunun da
destekleriyle çıktıkları Amerika turnesi grubun yüz akıdır denebilir. Oldukça başarılı bir turne sezonu geçirmişlerdir.
1994e gelindiğinde yeni bir stüdyo albümü için de hazırlıkları hızlandırılmıştır. Öncelikle prodüktör Pete Colemanla anlaşan grup, aynı sene içinde kaydedilen
Erase albümünde olgunlaşan müzikal yapısını göstermiştir. Jan-Chris`in vokalleriyle şarkı düzenlerinde bir kısım değişikliğe giden grup brutal ama anlaşılır bir vokal
tarzını bu albümde kullanmıştır. (Kimi örnek aldılar acaba ? )
"Erase" sonrasında grup adı belirli bir seviyeye çıkmış tabu olmuştur. Ama bu da bir çok sorunları getirmiştir. Eski fanların bir çoğu grubun artan hayran kitlesinden
dolayı underground kalamadığını söyleyerek gruba sırtını dönmüştür. Bütün bunlarla beraber birde önüne gelen festivale çıkan grup artık dikiş tutmayan bir fan kitlesine
esir olmuştur.
Aynı yıl "Fear" isimli bir EP çıkartmışlar ama eski hayranlarının gönlünü almayı başaramamışlardır.
Soul Survivor 1996`da çıkmış ama bence grup tarihinde pek bir önemi olmayan bir albümdür. Oscar Holleman prodüktörlüğünde kaydedilen Chapter 13 albümü
grubun kader albümü olarak raflarda ki yerini 1998de alır. Hollandada kaydedilen albümün daha şarkıların hazırlık aşamasında elemanların birbirlerinden koptukları
grubun dağılmaya doğru gittiği bilinmektedir. Albümün çıkmasından sonra huzursuzluğu artık kimsenin sahiplenmediği grupta ipler haziran 1998`de kopar.
"Mindloss" (1991), "False" (1992), "The Eindhoven Insanity" (Dynamo Open Air`den canlı)(1993), "Erase" (1994), "Fear" (1994), "Soul Survivor" (1996) ve "Chapter 13" (1998) ü
arkalarından bırakan grup günümüzde bile belirli kalıplarda sağlam dinleyici kitlesine sahiptir. 2005'de 7 yıl aradan sonra grup tekrar toplanmıştır.Bu 7 yıllık sürede grup elemanları hiçbir metal grubu ile hiçbir aktivitede bulunmamış daha çok soft rock müzikle uğraşmıştır.2007 yani bu yılda ise 28 Ağustos'da "Rise to ruin" adında albüm yaparak gözümde daha da büyümüştür Gorefest.Old school death metalin en iyi temsilcilerinden biri olduğunu bu taş gibi albümle biz deathcilere bir kez daha kanıtlamış oldu.Saygı ile önlerinde eğiliyorum.