sözlük bir insan gibidir. biz daha şanslı olanlar, bebeklik halini de gördük. başladığında üç-beş kişiydik. tüm gün toplasan iki kişi beklerdi sözlüğü, akşam en kalabalık halinde bile 10u zor geçerdi. herşeyi yazabilirdin, çünkü zaten yazılmış hiçbirşey yoktu. zamanla büyüdü sözlük, kalabalıklaştı, başlıklar dolmaya, aradığın şeyi yavaştan bulmaya başladın. insanlar arttı, paylaşımlar arttı, bağlılık arttı ve beklentiler de arttı. başlarken hep kaliteli, seviyeli, eğlenceli ve ayrıca bilgili bir sözlük olsun istedik. başlarken diyorum çünkü sanki sözlük bana da aitmiş gibi hissettiğim için. ve bir gün çekip gittim, geri geldiğimde ise çok daha büyümüş, boylu poslu biri olarak gördüm sözlüğü. ama gayet kısa ve net olarak o istediğim, o hayal ettiğim kaliteden uzak idi. belki ben de kişisel olarak o hayal ettiğim kalitede biri değilim ama şunu biliyorum ki en azından çıtayı yükseltmek adına elimden geldiğince çabalamaya, yazmaya çalıştım. benim gibi düşünen bir çok eski ve yeni arkadaşım da burada.
nevergonnabe konuya çok doğru tespitlerle yaklaşmış, eğer ki kalite istiyorsak bunu kendimi yapmalıyız. sol çerçevede sadece yazarlara değil, okurlara da tat verecek kalitede başlıklar, yazılar, entryler arasında fikir ayrılığı olsa bile okuyanlara düşünce derinliği katacak ama hoşgörüyü elden bırakılmadığını göstererek bir nevi nasıl konuşulması, tartışılması, fikir alışverişi yapılması gerektiğini de gösterecek, örnekleyecek bir yapı istiyorum.
ne şekilde ve nasıl yapılacağı moderasyonun işidir, yardım istenirse fikirlerimizi sunarız, amma velakin moderasyonun bir sözlükten bekledikleri, bu sözlüğü ne şekilde görmek istediği önemlidir. sözlük bir yol ayrımındadır, yolu iyi seçmek ve seçimi iyi uygulamak gereklidir.