Okulun güvenliği gerçekten berbat, ana kapıların birinden fakültenize doğru yavaş yavaş yürürken camları indirmiş son ses müzikle kampüste dolaşan beyaz bi şahinle karşılaşmanız an meselesidir ki gördüğüm kadarıyla öğrenciler bu duruma artık alışmış pek de takan yok, denizlinin bitki örtüsü tofaştır zaten bi süre sonra anlarsınız. Ders çıkışı arkadaşlarla bi şeyler yapalım derseniz, kyk çıkışının etrafındaki bi düzine kafeden birine oturup her beş kişiden onunun liseli olduğunu anlar ve uzaklaşırsınız ya da avmlere gider aylak aylak dolaşırsınız çünkü yapacak hiçbir şey yoktur bu şehirde. Ha bi de; etrafta birsürü öğrenci olmasına rağmen ne esnaf ne denizlinin yerlisi öğrenciyi sever, her gün uğradığınız büfedeki adam bile size uzaylıymışsınız gibi davranır, sokaktaki işçiye kolay gelsin der ters bi bakış alır şaşırırsınız buna da alışana kadar ulan acaba ters bi şey mi yaptım diye kendi kendinize kafa patlatırsınız.