6.
-
iNTiHAR GÜNLERi
I
Sana böyle akmaktan çok korktuğum için
oldu herşey
şelaleler de bu yüzden ilgilendiriyor beni
...dünya çok üzücü bir yerdi savaş filmlerini ve
samurayları eskisi gibi sevmiyordum.. bir boşluktan
aşağı mı bırakıyordum kendimi.. teller tenimi çizip
canımı mı yakıyordu.. mutsuzluğumamı alışıyordum
seni severken, yoksa kan kaybından mı ölüyordum..
daha fazla parçalanacak parçam yoktu..
neyse,
sevgilim telefonun öbür ucunda ruffles yiyordu.
Ben meleğimin kanatlarını kırdım, ordan geliyorum
siz yine de ikiz bardakları kırmayın
bir deliydim, elemetlerin de ruhları olduğuna
inanıyordum,
aklıma suyun intiharı geliyordu hep
şelale deyince
divaneliği söylüyordum
sana böyle akmaktan çok korktuğum içindi
şelalenin sinirini bozdum az önce
ordan geliyorum
II
elveda ırmak hoşçakal alacakaranlık
geçtim yıllar sonra anımsanacak alınganlıklardan
silahlar ve bellek gerektiren aşkın seramik
teninden, itinalı ve alıngan
yüzümün gürültüsünü unuttum
şüpheci ve med-cezir aşkından oldu böyle
acemi düştüm, yüzünün kayganlığından utanıp,
saçlarının ritminden kaçacak kadar.
şimdi benden bu uzak yol seslerini alsalar,
hazin öyküleri ve yüzünü özlediğim zamanları alsalar
-‘ormandı, yağmur sonrasıydı, tazelenmiş yaprakların
üzerinde su damlacıkları tutunuyordu, sanki geç bir
vakit eve dönüyordum, yüzümü Heidi’ye ısmarlamıştım,
annem lastik tokalarımı yakıyor,
annem beni rüzgara bırakıyor bu yüzden’ gibi olmayacak
şeyler söylerim sana
anımsadıklarımın yanlış olduklarını, yine de hepsinin
bir deprem olduğunu kim bilebilir?ikimizin arasında
duran şuboydan boya ırmak, şu boydan boya alacakaranlık
ikimizin arasındaki şu depremin bir bellek uykusu
olduğunu kim bilecek?
eskiden olsaydı tuzlu düşler anımsardım
ağzımda eriyip yokolan tadını güneşin, alevin ipekle
savaşını, saçlarının altında akan ırmaklarda
yıkandığım sabahları anımsardım.
tenine dokundukça bıçak sırtı bir nefeste susan,
felç olan sözleri anımsardım.
elveda ırmak,
hoşçakal alacakaranlık.
şiirinin çok yakıştığı başlıktır.