** parole, parole,parolee!**
- furkaaan, baksana bi, bu tüpün gazı mı bitmiş?
** aygaz dın dın dın dın**
+ üff, anne ya, ne biliyim ben... neyse dışarı dolaşmaya çıkıyom ben. bişey istiyon mu?
- üff deme anneye bakiiym, fasulye al marketten gelirken.
** bu fasulye, yedi buçuk liraaa**
+ pfff, gene değişti, tamam anne... parole, parole...
/ hi, how can i go to çultanahmet?
** medine'ye varamadım, gül kokusun alamadım...**
+ ananı avradını... eee, go go, rayt, den left, ahanda sultanahmet...
/ thanks, but i don't understand you.
+ hadi hev a nays dey canım.
** parole parole...**
_ ooo furkan abi, nasılsın?
+ iyiyim, sen nasılsın emin?
_ nasıl olalım be abi, yuvarlanıp gidiyoz işte... aaa, şu hatuna bak aağbi, oha, o kadar kısa etek giyilir mi aminako!?
** satisfaction, satisfaction**
+ ya bırak şimdi kızı neyse görüşürüz... parole parole...
dolaşırken seda'ya rastlanır, birkaç defa görüşmüşsünüzdür ve o da sizin gibi fransızca şarkılar dinler...
+ merhaba seda. nasılsın?
^ aa furkan merhaba! iyiyim. iyi oldu da karşılaştık, akşama ister bize gidelim, alain delon dinleriz, sevdiğini söylemiştin ya...
+ harika olur! gelirim tabi.
ahan da yaşadık diye birden heyecan kaplar içinizi...
** arabada beeş, evde onbeş hoşuna da...**
^ ne dinliyosun, ver bakim...
+bi dakka seda, dur...
^ ee şey, aslında akşam pek uygun değil, neyse ben seni ararım.
suratı asık bir şekilde seda uzaklaşır...
** çekmediğim dertler, çile kalmadı**