buna rağmen hala çaldıran savaşı, idris-i bitlisi falan diyenler var ki bu ikisi de 16. yüzyıla dahil şeylerdir.
burada kimsenin kürt varlığını inkar ettiği yok.
ama kürtler kendilerine göre tarih uydurup, anadolu'nun kadim halkı, ev sahipleri olma uğraşına girince bir dur demek gerekiyor haliyle.
bakınız daha evvelki yazılarımızda, anadolu'nun malazgirt'ten önceleri de bir türk yurdu olduğunu belirtmiş, örnekler ve delillerle desteklemiştik.
(bkz: hint avrupa odaklı tarihçilik/#14985704)
son 25 yılda selahaddin eyyubi'yi kürtleştiren zihniyet, tabi ki anadolu'nun ezelden beridir bir türk yurdu olduğunu kabul edip, içine sindiremezdi.
işte bu yüzden zaman zaman bizlere "türkler orta asya'dan geldi" hatta "kafkaslardan boşnaklardan gelenler" gibi yakıştırmalar da yaptılar.
ama biz anadolu'da türklüğe ait binlerce yıllık deliller öne sürerken, bu güruh kendi tarihlerine dair, kendi tarihlerini bir kenara bırakın, varlıklarına dair bile dişe dokunur bir kanıt sunamadılar, hala da sunamıyorlar.
lafı güzaf var, bulandırma var, çamur atma var, karıştırma, dejenere etme var...
daha yukarıda örneklediğim çaldıran savaşında, idrisi bitlisi'de takılıp kalıyorlar, bunların bu 600 yılı kapsadığının dahi idrakını yapamayacak kadar acizler...
biz türklerin tarihinin derinliği hususunda boğuluyor, eziliyorlar.