a) senaryolar; üzerinde fazla düşünülmemiş, bir iki kitap karıştırmadan çala kalem yazılmış, basit senaryolar
b) çok fazla klişe, neredeyse birbirinin aynı muhabbet ve hikayelerin sadece oyuncu ve karakter isimleri değiştirilerek tekrar tekrar sunulması
c) ucuz yapımlar, yapımcıların sadece ticari kaygıyla hareket etmesi, az masrafla çok kar elde etme çabası. sanat, kaliteli iş kimin umurunda
d)uzun dizi süreleri, buna bağlı olarak boş diyaloglar gereksiz manzara geçişleri. 2,5 saat diziler var bu nedir arkadaş sinemadan da uzun, elin oğlunda 5 saatte sezon bitiren yapımlar var
e) taklitçilik, özgün yapımların yerine tutan bir dizinin onlarca taklidinin yapılması
f) tadında bırakamamak, sevilen bir diziyi yıllarca sürdürme çabası. çocuklar duymasın tekrar başlarsa şaşırmayın.
g) yönetmenlerin ve senaristlerin işgüzarlığı, aynı anda birden fazla yapımla uğraşan yönetmen ve senaristler var. ulan o beyin fosfor yakmıyor mu?
g) karakterlere uygun oyuncu seçilememesi, oyuncunun ünlü olması, dikkat çekmesi yeterli. yeteneğin, eğitimin pek bir önemi yok. Mankenlerin, şarkıcıların, türkücülerin alakasız insanların bol bol dizilerde boy göstermesi bu yüzden.
h) eleştirmen eksiliği, maalesef ilkeli, mantıklı, adam kayırmayan, kendi fikirlerini birilerinden çekinmeden açıkça ifade edebilen çok az eleştirmen var.
i) sadece aşk konusu üzerine kurulmuş olması hususuna kesinlikle katılıyorum.
Bunlar bir aşılsın sansür çok daha kolay halledilir kanaatindeyim.