Sosyolojik Tespit: Ataerkil toplumsallaşma ve kadınlar:
Bu nedenler arasında Kuşkusuz, rahim kanseri gibi yalnızca kadına özgü psikolojik hastalıklar/şikâyetler yoktur. Ancak Simone de Beauvoirın 1949da tespit ettiği üzere kadın doğulmaz; kadın olunur gerçeğinin yarattığı sorunlar cinsiyetlere göre farklılaşmaktadır.
Konulan isim, giysilerin rengi ve seçilen oyuncaklarla görünür halde olan bir cinsiyetçi farklılık içinde davranılır doğumundan itibaren kişiye. Ne yapıp ne yapmaması gerektiğini, yani içinde bulunduğu toplumun normlarını öğrenir insan toplumsallaşma sürecinde. Hatta, davranışçı ekole göre kişilik yalnızca bu toplumsal öğrenmeye dayanır. Bu bağlamda biyolojik farktan çıkarak cinsiyet rolleri öğrenilir. Kadın pasif, uyumlu, anaç olmayı öğrenir örneğin; toplum da kadın davranışlarını mevcut normlara göre yorumlamayı. Bir çok psikiyatrik semptom da geleneksel kadın rol ve davranışlarının abartısı çerçevesinde kavramlaştırılmıştır. Histerik, borderline kişilik yapısı, disosiyatif bozukluklar, somatizasyon, depresyon, adet dönemi sorunları, agorafobi teşhisleri bu bağlamda değerlendirilebilir.
Son yıllarda, yalnızca dünyada değil Türkiyede de kadınlar eğitim ve çalışma alanında giderek artan oranlarda yer almaya başladılar. Diğer bir deyişle geleneksel toplumda asli görevleri olarak kabul edilen ev içi rollerden kamusal alana doğru açıldılar. Ancak eşlik ve annelik gibi aile içi rollerin temel sorumlusu olma durumları, ev dışındaki yeni yükümlülüklerine rağmen hala sürüyor. Kadının çalışması, özellikle ekonomik zorluklar söz konusu ise, neredeyse her toplumsal sınıfta meşrutiyet kazandı. Oysa, eğitimli ve çalışan kadının eşi olarak erkek, kadın ev dışı sorumlulukları onunla paylaştığı halde, ev içindeki işleri onunla paylaşmıyor. Hatta ev içindeki işlerde kadına sadece yardım bile etse bu övülen bir davranış olarak karşılanıyor. Kısacası, modern yaşam kadına özgürlükle birlikte çifte sömürü getiriyor.
Diğer taraftan, toplumun modernleşmesine karşın 16-24 yaş arası kızların/kadınların %60ı evde oturmayı sürdürüyor. Kuşkusuz bu oranın içinde eğitim alan da var almayan da.
Öte yandan, tüm dünyada kadınların rol ve statüleri erkeğe göre belirleniyor hâlâ. Diğer bir deyişle, modernleşme ataerkil toplum yapısını aşmadı. Erkek gibi kadın deyişi bir övgü iken, kibarca söylersek kadın gibi erkek bir sövgü niteliği taşıyor. Kadının ikinci cinsliği sürüyor.
Not: ilerleyen saatlerde entry devam edecek. Psikolojik neden ve sonuçlar ve türk kadınlarının en çok şikayet ettiği konular ve uygulanan tedaviler anlatılacak.