dün gece üçüncü bölümü oynamış dizi. tabi her zaman ki gibi sabaha karşı tekrarını internetten izledim.
sözlükteki eleştirilere bakınca herkes süresini gömüyo ama bu bölüm muhteşem espriler ile olmasa da saflıkları, şapşallıkları ile güldürdü resmen.
ayrıca onur ünlü klasik bir şey olacak absürd yapmayacağız dedi bunu anlamakta sıkıntı yaşayanları çözemedim ben. onur ünlü diyince niye herkes absürd bekliyor? senaryoyu yazan burak aksak değil ki onur ünlü bunu fark edin bence ve leyla ile mecnun'la kıyaslamayın çünkü kulvarları farklı...
diziye gelince;
bence nazlı ve aziz karakteri süper bi ikili oluşturdu. sahneleri çok eğlenceli geçti umarız daha çok yer ayırırlar.
fahriye: arkadaş bi karakter, bu kadar mı kezban olur. amk sait diyo ki söz verdik birbirimize o yüzden canan'layım. fahriye'de çıkıp demiyor ki evet anlıyorum bu yüzden diye. evet sözü hatırlıyorum ama tribime de atarım diyor. tamam kavuşturmayacaksınız ama bari biraz daha mantıklı bişeyler yapın melisa sözen ve kezbanlık yakışmıyor.
melike'ye gelince, diziye girişi çok tatlı ve sempatik oldu ama sürekli, şımarık ve zengin veletleri davranması itici olmaya başladı.
turgut ve orhan yine standardında gidiyor.
nazım'a gelince, ilk başlarda çok salak saçma bir karakter olmamış denildi ama "neden insan akşam olunca hüzünlenir?" sorusuna "zaman geçiyor, bir gün daha bitiyor ve insan öleceğini tekrar hissediyor. zaten bir insan öleceğini bilerek nasıl yaşar ki ya delirir ya da öleceğini unutur" diyerek müthiş bir aforizma çıkartmıştır.
ve sait abimiz, serkan kesin'in müthiş oyunculuğunu yine gösterdi bize fakat sürekli iki kadın arasında gidip gelmesi üzerine gidecekse dizi bence buna bir çözüm bulmalılar. tamam eskiden fahriye, kudret ve sait arasında gidip gelmiş her ne kadar kudret'i sevmese de ama sait abi'ye yakışmıyor git gel durumları.
şevval ve turgut hikayesi de kimse kusura bakmasın ama biraz zorlama ile ortaya çıkmış gibi. yoksa orhan'ı ekranda göremeyecektik çünkü bıçaklanma, sahneye çıkma sahnelerinden sonra üzerine yazılmış pek bişey yoktu.
canan karakterine can veren nihal yalçın gibi bir oyuncununda bu kadar pasif ve arka planda kalması bir yanlış.
ve serdar orçin, arkadaş bu adama ikinci planda ve fahriye'nin istepnesi olmak yakışmıyor. ayrıca serdar orçin'in de oyunculuğunu gösterdiği sahneleri bekliyoruz. 2. bölümdü galiba serkan keskinle o samimi oldukları sahne mesela çok güzeldi.
fahriye'yi almak için eve gittiklerinde sopaları aldıkları esnada dönen geyik, evde "imam şey yaparsa cemaat napsın" lafında sonra dönen geyik leyla ile mecnun havası vermiş biraz.
sait şevval'in evini gözetlerken ve ganyan bayisine girdiğinde sürekli tanıdıklarının denk gelmesi umarım bu bölümlük olur yoksa tekrara girerse sıkıcı olabilir.
namık&aziz karşılaşması da nasıl olacak şimdiden heyecan konusu valla. hasan ve bahtiyar ne işler çeviriyor ortaya çıkar umarız.
genel olarak 3. bölümde tokat yeme sahnelerinde bile gülmüşlüğüm vardır. her dakka kahkaha potansiyeli yüksek bir komedi dizisi olmasa da eğlenceli bir dizi olduğu ve kesinlikle şu Türkiye'de izlenebilecek diziler arasında yer alan bir dizi.