fethullah gulen davasi iddianamesi

entry8 galeri
    3.
  1. 2-Üzerine 10 rakamı yazarak işaretlediğimiz ve NTV isimli televizyon kanalında yayınlanan video kasetin çözümünde şu sözler yer almıştır.

    ister mülkiyede, ister adliyede, ister diğer sahalarda böyle bir münasebetle bahsetmiştim, arkadaşlarımızın mevcudiyetinin islami geleceğimiz adına, o işin garantisidir. Yani bu açıdan bir adliyede, bir mülkiyede, hayati bir müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti, böyle ferdi mevcudiyetler gibi ele alınıp böyle değerlendirilmemelidir. Yani gelecek adına bizim o ünitelerde garantilerimizdir. Bizim varlığımızın bunlar nabzıdır. Bu alanda varlığımızın teminatıdır. Bu ölçüde ve eğer şimdiden mevcut olanlar mevcudiyetini koruyamazsa, arkadan gelenlerin mevcudiyetini koruyamayız veya korumada şimdi onları kazanmaya çalıştığımız gibi zorlanırız.

    Askeri savcı soruyor, silahların altında ifade veriyorsunuz. Ben dedim, Bediüzzaman’ı okumamayı şahsen çok büyük eksiklik sayarım. Çünkü Cumhuriyet'ten bu yana Türk toplumunda ve siyasi hayatında en önemli rolü oynamış bir insan. Ben sizden şunu beklerdim. Yani, “hoca ayıp sana, bu adamı neden okumadın” çünkü bu adam din alimi. Ben merak edip onun dini eserlerini okumalıyım. Okumadığım zaman bana sorulmalıydı... bu adam aynı zamanda istiklal mücadelesini destekleyen adamlardandır...bunu ingiliz süngüleri altında diyor. Milli mücadele hareketi aleyhine verilen fetva malumdur. Mesmu olmaz diyor...O ne diyordu? Din hayatın ruhudur diyordu. Din insan tabiatının bir yanıdır diyordu. Şimdi onun dediği noktaya gelindi bugün. Acı mesela, fakat bütün bunlarda karşı tarafı tahrik etmemek, bu okuduğumuz şeyleri daha yumuşak bir üslup ile anlatmak çok önemlidir.

    ...biri çıktı risaleleri yazdı, bir sistem geliştirdi. Bu sistem içinde milletin dinine, imanına hizmet ediyor. Ne zaman bu? başına koyduğu takkeden dolayı Türkiye’de bir insanın karakolda can verdiği dönem. Siz bunu bilemezsiniz. Camiden çıkmış unutmuş, başında takke var diye derdest edilip, karakola götürülmüş ve orada ölüyor, bir daha gelmiyor, şef dönemi..., başına çarşaf giydiğinden dolayı Erzurum’da Cumhuriyet Caddesinde kadınların asıldığı dönemde, niye çarşaf giydiniz diye, demokrasinin rafta, istibdadın milleti kırıp geçirdiği dönemde..., ben ondan sonra biraz demokrasiye açıldığımız dönemde evden çıkardım. Caminin kapısına kadar Victor Hugo’nun sefillerinde görmüşsünüzdür. Birisi hep takip ediyor, o hafiye, aynı hafiye gibi, arkamdan polis geliyor, cami kapısına kadar... bu kadar tazyikin baskının ezmenin yaşandığı bir dönemde, şimdi kalkıp birisi bir kitap yazıyor, millet okuyor inanıyor, düsturlar ortaya koyuyor. O yolda yaşayanlar sağa sola toslamadan yaşayabiliyorlar.

    Dünya islami gelişmeden, islami terakkiden çok korkuyor. Bu dünyanın değişik ırkta, değişik düşüncede, değişik anlayışta insanlarının dirilmesine, o zalim, o kafir dünyanın tahammülü yok. Çok dikkatli, çok tedbirli hareket etme mecburiyeti var. Bu hizmete göre hizmet vermek isteyenler her birisi dünyayı idare edecek bir diplomat gibi hareket etmeli, kendi planında meseleleri çözdükten sonra, ülkesinde çözmeye çalışmalı, ülkesinde bütün problemleri aştıktan sonra da, acaba bu mevzuda dünyanın tavrı nedir? Onu hesaba katmalı, ayrı ayrı platformlarda karşısına çıkabilecek planların hepsinde başarılı olmadan son adımı atmamalıdır. Bir yanlışlık bize falso yaşatır ve yanlışlıktan yediğimiz mağlubiyeti sonra telefi edemeyiz. Yanlışlık olur, telafi edemeyiz. Bu sefer onlar bizi kıskıvrak derdest eder. Bir daha da belimizi doğrultmaya fırsat vermezler. Hafezanallah.

    Geçmişte bu evlerin yaptığı vazifelerin bazılarını medreseler yapardı. Bazılarını zaviyeler yapar. Gel gör ki bu evlerin temeline harç atıldığı zaman, dünyanın o dönem itibariyle en kutlularından birinin eliyle harç atıldığı zaman, artık medrese yoktu, tekkelerin kapısına kilit vurulmuştu..., bütün bu büyük misyonları, bu çok ağır vazife ve mükellefiyetleri bu evler görecekti. Ev mektep olacaktı. Ev medrese olacaktı. Ulumi islamiye öğretilecekti, ev tekke olacaktı, zaviye olacaktı. Kur’an zannederim bu hususların hepsine işaret ediyor.

    Ne var ki o evlerin fonksiyonu bitmemiştir. O evler yine bir medrese gibi işlemeli. islami ilimler orada onun çerçevesi içinde tedris edilmeli... o evler bir tekke ve zaviye gibi işlemeli...o evleri bir tekke ve zaviye gibi hizmet ettirmezseniz ve sizler de o evlerin bir sakinleri olarak büyük dervişler gibi en mükemmel şekilde orucu, en mükemmel şekilde namazı, en mükemmel şekilde tefekkürü icra ederek tekke ve zaviyede aranan manayı tam temsil edemezseniz Hazreti Muhammed Mustafa’ya ihanet etmiş olursunuz.

    Halk Partisinin yaptığı kötülüğü sizin tahmin etmeniz mümkün değil, yani benim çocukluğum Halk Partisi yıkıldığı zaman 11 yaşındaydım. Çok fazla bilmem ama bununla beraber benim gördüklerim bile 300 sayfalık kitap yapar... yani ben bugün diyorum SHP, CHP, DSP canları cehenneme, onlar kadimden bu yana devam ede gelen temerrüt düşüncesinin eşsiz emsalsiz temsilcileridir.

    O kuvveti temsil edeceğiniz şeyler elinizde olacağı ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır, her adım yine gününü doldurmadan yumurtayı kırma gibi bir şey.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük