Göztepenin Galatasaraya karşı kazandığı bir kupa maçı bitiminde, maçta kendisini tutan ve adım attırmayan 18 yaşındaki Özerin, Metin Abi, sizin bir hayranınızım. Ne olur benimle bir resim çektirir misiniz? sorusuna, Sen benimle değil, ben seninle fotoğraf çektiriyorum, çünkü maçın kahramanı sizsiniz diye yanıt verecek kadar alçakgönüllüdür.
Bir gün paraya sıkışır ve senet kırdırır. Bir kese kağıdı dolusu para ile Kordona, tanıdıkları ile birlikte bir şeyler içmeye gider. Yanına gelen adamın biri kulağına bir şey söyler ve Metin Oktay bütün parayı adama verir. Ya ne yaptın? diye soran üvey oğlu Rıfat Palaya, Olsun oğlum, onun paraya benden daha çok ihtiyacı var diyecektir.
Simit tablamı çaldılar, ben şimdi patrona ne diyeceğim diyen simitçiye ise hem kendisinin hem de Rıfat Palanın cebindeki bütün parayı verir.
Bir başka gün, izmirde işlettiği lokalden bir önceki günün hasılatını alır ve Kordonda gezici bir Milli Piyango bayisinin elindeki biletleri alır. Sonrasında oradan gelip geçen, muhtaç görünümlülere bu biletlerin tamamını dağıtır. Kimisine para da verir.
Vefalıdır. Yıllarca gerek karşılıklı gerek birlikte oynadığı Fenerbahçenin ve Galatasarayın savunma oyuncusu Naci Erdemin hasta olduğunu duyar. Naci Erdemin oturduğu Karagümrükteki bir kahvehaneye gider. Evinde rahatsız etmek istemediği hasta arkadaşına onu kahvehanede beklediği haberini gönderir. Biraz sonra gelen Naci Erdeme hal hatır sorduktan sonra iç cebinden çıkardığı bir deste parayı, her ne kadar Erdem almak istemese de, kendisine verir. Öteki cebinde kalan paraları da kahvedeki gariban gördüğü kişilere dağıtır ve çıkar.
--spoiler--