Hikayesi şöyle rivayet edilir. Muharrem Usta vefat etmiştir. Neşet usta'ya "baban çok hasta gel" diye haber verilir, almanya'ya. Neşet usta apar topar gelir. Eve gelir girer ki, girdiği anda babasının vefat ettiğini anlar. Ve kısa bir süre sonra aşağıdaki ağıdı yaktığı söylenir.
Ayrıca, Bu topraklada doğup büyümüş hiç bir allah'ın kulunun, halk müziği sevmese dahi, bu ağıdı dinlediğinde gözünün nemleneceğine dair kalını basacağım ağıttır.
"uzak yoldan geldim hasretim için
hani nerde babam muharrem nerde
yaralı bülbülüm ses vermez niçin
yüreği yanığım o kerem nerde
o garip gönüllüm,dertli bakışlım
feleğin elinde sinesi taşlım
yüreği yaralım,gözleri yaşlım
gönül evi yıkık,viranım nerde
fetholurdu feryadını dinleyen
feryadı içinde derdin anlayan
kuşlar gibi viranede inleyen
ecinnice deli boranım nerde
okula gidemedim bu dert benimdi
hemi benim derdim,hem babamındı
hemi babam,hemi öğretmenimdi
geribim dersimi verenim nerde"