faşizm demek, bir gücün, bir fikrin diğer fikirleri ve güçleri, iktidarda iken ezmesi demektir. italyan milliyetçiliği anlamına da gelmekle beraber dünyada şuanda kullanılmakta olan anlamı budur. Bu durumda ortada ezilen bir halk varsa ve onların hakkını savunmaya faşizm, savunanlara faşist deniliyorsa, bu bilgisizliktir, cahilliktir. Bu zihniyet ise cahil bir zihniyettir, onu kazımaya gerek bile yoktur, zaten günümüzde böyle zihniyetlere yer yoktur, zira düşünemeyen, cahil, kendini yenileyemeyen bir güruh bu şartlarda hayatta kalamamaktadırlar.
Bu başlığa uygun tanımı yaptıktan sonra Türkiye'de Kürt halkının hakkını savunan kişilerin faşist diye nitelendirilmesi konusundaki tanıma gelelim. Burda Kürt halkının hakkını savunan partinin DTP olduğu açıktır. Çünkü başka hiç bir parti seçim bildirgesinde kürt sorunundan bahsetmemiş, bu sorunu görmezden gelmişlerdir. Bu şartlar altında, Kürtlerin hakkını en fazla savunan partinin DTP olmadığını iddia etmek, gülünç bir iddiadır kanımca.
Ayrıca, her DTP, Kürt konusu açıldığında, "ayy çocuk katilleri, pkk ıyy iğrannçç" diye söze girişme geleneğinin herhangi bir sorunu çözmede hiç bir işe yaramayacağını söylemek gerekir. Bu eylem, şiddeti eleştirmek olarak görülebilsede aslında öyle değildir. Bu eylem şiddetin taraflı olarak eleştirilmesidir. Yani bir tarafın uyguladığı şiddeti eleştirmektir. Bu soruna en ufak bir çözüm olmayacağı gibi genelde bu tarz meselelerde taraf olan kimselerin kullandığı bir yöntemdir. Yani bir meselede, 2 taraf varsa siz bir tarafın yanındaysanız, karşı tarafın yaptığı yanlışlıklardan dem vurursunuz. Kendi görüşünüzü haklı çıkarmak için ve karşıt görüşün yandaşlarını o görüşten soğutmak için.
Bu konu ile ilgili şiddet eleştirisi ancak ve ancak nesnel bir bakış açısı ile yapıldığında faydalı olabilir. Sonuçta çözümün silahla arandığı bir mesele var karşımızda. Ve bir çok insan bu mesele sonucu hayatını kaybetmiş. Öyle bir anda hadi oturup barışalım diyerek, teslim olun bitsin diyerek bu mesele bitmez. Ortada 2 taraf içinde görülmesi gereken bir hesap var. Bu hesap görülmeden, kimsenin içi rahat etmez. Herkes oturup hatalarını kabul edecek. Daha fazla insan kaybının olmaması için tavizler verecek. Ve bir orta çizgide buluşulacak. silahlar ancak o zaman susar. Fakat uygulanması gereken insani çözümün bu olduğu halde, olaya özeleştirisiz yaklaşmak, sorunu çözümsüzlüğe itmektedir. Günümüzde kürt meselesine her iki tarafında yaklaşım tarzı budur. Her iki tarafta bu olayda kendi dediklerinin olacağını, düşman yenilene kadar savaşın süreceğini söylüyor. Bunun adı çözüm değildir. Bunun adı düşmanı yok etmektir. Bunun ne kadar insancıl bir çözüm olduğu tartışılır. Hoş ben tartışmam bile bunu...
Kürt halkının hiç hakkının yenilmediğini iddia etmek, ne kadar doğrudur tartışılır. Ama bu ülkede bazı insanların anadillerinde eğitim göremediklerinin, hatta bir dönem anadillerinde konuşmalarının bile resmi olarak yasaklandığının bilinmesinde fayda vardır.