Küçük bir masa, iki küçük raket, bir de el kadar top. Ne kadar eğlenceli bir spor olabilir ki?
Emin olun dünyanın en güzel sporlarından biri. Bazı yönlerden futbola benzer; top, raket ve file üçlüsünü gören herkes doğuştan masa tenisçiyim zanneder. Ama forehand ve backhandleriyle, çakmalarıyla, netleriyle, servisleriyle komplike bir oyunlar bütünüdür; herkes bu tempoyu kaldıramaz. Düşünme süreniz tenisten daha kısadır, seçenekleriniz basketten daha dardır, ya kötüyü seçersiniz ya iyiyi, kondüsyonunuz futboldan iyi olmalıdır, bitmek bilmeyen bir sette zangırdayan bacaklarla yere yığılan çok olmuştur.
Velhasıl, atiklik, kıvraklık, akıl, zeki, çabuk düşünme, pratiklik, anlık strateji değiştirme, hepsi bu oyundadır. Ama en çok coool olmanız gerekir. karşı tarafıın gözlerinin içine bakarak senden korkmuyorum lan mesajını iletmeniz lazımdır.
Keşke her sokakta iki üç masası olsa da insanlar bu spora iyice alışsa.