benimde zaman zaman düşündüğüm ama işin içinden çıkamadığım durumdur. bir seneye yakındır devam eden öyle güzel bir ilişkim var ki bazen kendi nazarımın değmesinden bile korkuyorum. çoğu zaman kendimden, kişiliğimden öyle ödünler veriyorum öyle fedakarlıklar yapıyorum ki ama çoğu zaman ''sen benim için ne yaptın'' sorusunu duyduğumda tüm yaptıklarımdan pişman oluyorum. kendini sürekli gerçekçi zannedip bir gün bitecek, her şeyin sonu var nasıl olsa diyen biriyle bi ilişki yaşıyorum. haklı elbette her şeyin bir sonu var ayrılık olmasa ölüm var ama insan sürekli bunları düşünerek söyleyerek yaşayamaz, mutlu olamaz. belkide ben kendimi kandırıyorum belkide o benden çoktan ayrıldı ama ben göremiyorum. bunlar belkide alıştırma sözleri fark edemiyorum. sevmenin de en çok bu yanını sevmiyorum işte. kör oluyorsun. mantık devre dışı kalıyor. çabalıyorsun, çırpınıyorsun, onu mutlu edecek ne varsa olsun istiyorsun ve belkide elinden gelenin fazlasını yapıyorsun kimi zaman şartları zorluyorsun sırf biraz olsun yüzü gülsün diye ama karşılığında sürekli ''bir gün bitecek biliyorsun dimi'' diyen bir ilişki yaşıyorsun. mutlu muyum ya da mutsuz mu. bilmiyorum. hayal kurmaktan bile korkuyorum. alışmaktan korktukça daha çok alışıyor, bağlanmaktan korktukça daha çok bağlanıyorum. bugüne kadar ne yaptıysam yapmaktan asla vazgeçmeyeceğim. sonunda pes eden ben olsam da elimden geleni yaptım demenin ferahlığı olacak içimde ama bir de ben hayatımı verirken karşılığında bir ''hiç'' alırsam o zaman ne olacak bilmiyorum. birlikteyiz ama ayrı gibiyiz. hayatının tam olarak neresindeyim? en değer verdiklerin arasında mıyım? ya da unutulanlar listene ekleneceklerin en başında mıyım.. her şeyi bilmek istiyorum ama duyduklarımın canımı acıtmasından da korkuyorum. ya hep benimle kal ya da sessizce git artık çünkü ben acizim ben senden gidemiyorum..