son dönemde eski modlardan birinin yazdığı (söylenen) çaylak onay kuyrukları ile ilgili bir yazı dolaşıyor sosyal medyada. başkasını bilmem ama daha gidip orada sıra beklemem. iyi ki uludağa gelmişim dedirtti.
--spoiler--
Ekşi Sözlük Çaylakları - Les Miserables
Ekşi Sözlük çaylakları, Türk internetinin sefil köleleri. Siteyi ayakta tutan ancak bunun farkında bile olmayan ezikler. Gözlerinizi ve kulaklarınızı dört açın çünkü kapısında mal gibi kuyruk olduğunuz sitenin anahtarını vereceğim sizlere. Hiç merak etmeyin, korkmayın, siz de başarabilirsiniz. Türkçe bildiğiniz sürece yazarlığınızın onaylanıp bir an evvel istediğinize saydırabilecek, milkshake rezaleti başlıkları açabilecek ve kendinizi nimetten sayabileceksiniz. Böylece ergenlikten çıkana kadar son derece eğlenceli vakit geçireceksiniz.
Her gün düzenli olarak giriyor ve bugün kaçıncı sıradayım acaba diye bakıyorsan, yazdığın entrylere belki birisi bakar diye kasap önünde kemik dilenen sokak köpeği gibi kıvranıyorsan, o sefil, o zavallı hayatına bir internet sitesinin üyeliği ile değer katacağını sanacak kadar düşmüş bir insan evladı isen, eğer kendini önemli hissetmek için bu kadar çaresizsen kurtuluşun ayağına geldi.
O yavru köpek gözlerini açmış nasıl, nasıl? hadi anlat bana diyerek kıvranıyorsun değil mi? Çok güzel. Önce sana sistemi anlatayım sevgili çaylak. Böylece bu sistemin işleyebilmesi için neden bu kadar önemli olduğunu anlayıp o tükenmiş egona ihtiyacı olan ilk besini vereyim.
Kuyrukta beklediğin sürece değerlisin.
1- Farkında değilsin ancak her gün girip acaba sıram gelmiş mi diyerek, sitede kendini gösterebilmek için taklalar atarak bu internet sitesinin tek ihtiyacı olan trafiği sırtlıyorsun. Attığın her takla siteye koyulan bir bidon benzin gibi. Yazarcıkların kendilerini okunuyormuş gibi hissetmesini sağlıyorsun böylece. işin gerçeği ne pekala sevgili çaylak? Veri tabanında bir kırıntısın. Geri dönüşüme yollanacak kola kutusu gibisin, pet şişe gibisin.
2- Vermeyen kız etkisi diye bir şey var. Hani üye olur olmaz yazmak için kalbinin pırpır ettiği Türk kızları gitsin Rus kızları gelsin gibi şeyler var ya. Hani hemen yazacaksın ya ne kadar kezbanlar diye. Türkiyenin en büyük kezbanı için sıra bekliyorsun biliyor muydun? Vermeyen kız etkisi bir sadakat yöntemidir sevgili çaylak. Bu yöntem senin ödül bisküvisine erişebilmen için belli şeyleri yapmanı şart koşar. Bunları gerçekleştirdiğin zaman da bisküvini verir. Böylece tasmayı tutan kişiye sadık ve onun isteklerini daha sonra yerine getirmeye gönüllü olursun. Diğer arkadaşların da bu yoldan geçmiştir, onlar da bu ödül bisküvisi için yırtınmıştır bir noktada yoldaşındır onlar da. Bu sefaletleri çeken zavallılarla gönül birliğiniz olur. Birlikte uyum içinde kar kızağını çekersiniz. Varoşlardan gelenler birbirini destekler hani bildin mi? Aynı zorlukları çekmişlerdir, Urfada Oxford olmadığı için okuyamamışlardır. Seviyeniz bu kadar.
Ama sevgili çaylak, sen bu çukurun en dip noktasında, besin zincirinin en altındasın be güzelim. Senden daha aşağıda hiçbir şey yok.
Gel bu durumu değiştirelim.
Sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesi için olabilidğince çaylak kalmanız gerektiğini, çünkü ancak çaylak olduğunuz sürece siteye düzenli trafik akışı sağlayabileceğinizi anladıysanız şayet dediklerimi uygula, senin gibi bekleyen başka zavallılar varsa onlara da anlat onlar da uygulasınlar. Birlik olursanız bu düzeni yıkarsınız.
Çözüm
Bir hafta siteye girmeyeceksiniz, kaçıncı sıradayım diye bakmayacaksınız. Ama ama sıram düşer, beni geçip hemen başkalarını alırlar o kadar bekledim 234. Sıradayım ne kaldı ki diyorsun değil mi? Sen ki iş dirayete geldiği zaman ilk fırsatta dünyadaki bütün sistemlere sövecek, sayacak genç.
Elbette ki kaypaklar olacaktır. Sizin yokluğunuzdan faydalanıp sirk maymunu gibi taklalar atacak, sıra bir an önce ona gelsin diye yapmadığı yavşaklık kalmayacaktır. Üzülme, bunların oranı %20 yi geçmeyecek. %80 ise insanlığa, birey olmaya hakaret bu sistemi yok edecektir. Çünkü derinlerde bir yerde siz de biliyorsunuz. Biririlerinin gelip sizi arasına alması sizin zavallılık düzeyinizde hiçbir değişim yaratmayacak.
Önce size mail atacaklar, 10 bininci sıradaysan 2 bininci sıradasın, hemen gel sıranı yükselt. Buna kanarsanız hepiniz salaksınız demektir. Çünkü iyi ihtimalle size belli bir sayı aralığındaki rastgele bir numarayı yollayacaklardır. Daha salakçası ise herkese aynı sayıyı yollamak olur. Bu kadarını yapmazlar, mesleğe saygı gerek en azından.
Daha sonra strese girmeye başlayacaklar ve sıra mıra sallamaksızın bir kısmınızı onaylayacaklar. Bunun adı miğferdibi olur, kadınlar günü olur hatta belki 23 nisan olur.
Onaylananlar çocuklar gibi sevinecek, hemen facebooka girip meslek kısmını Ekşi Sözlükte yazar yapacaklar.
Gel gör ki bu da yetmeyecek. Ekşi Sözlük gönüllü marabaları olmadan işlemez. işte burada bir seçim yapmak zorunda kalacaklar ve günümüz dünyasında sonuç belli.
Hepiniz onaylanacaksınız! O sırada ömrünü çürüten kaç kişi varsa topluca dahil edileceksiniz. Çünkü ne olacak biliyor musunuz? Ya tamam her gün her saat girmese de iki günde bir girse yeter diyecekler. Mecbur kaldıklarında bunu defalarca yaptılar, bir değil iki değil.
Şunu bil, gerçekten çok yetkili merciiler seni enine boyuna değerlendirip bizimlesın yapmıyor. Öyle büyük kalite standartlarından geçmiyorsun. Öyle olsaydı zaten bunlar bile üye olmuşken ben niye onaylanmadım halen diye kuytu köşelerde ağlamazdın. Adam lazım oldukça basılıyor, bu kadar basit.
Eyy gidi çaylak, yazarlar kendini bu kadar önemli sayadursun, sistemin işleyebilmesi için onlardan bile önemlisin. Sen olmazsan bu sistem çöker. Umut senin ekmeğin, ye Mehmet ye.
Masum çaylak, ne kadar nimetten olduğunu öğrendin artık. Kasabın önünde kemik beklemek veya bu yöntemleri uygulayıp istediğine ulaşmak. Bunların hepsi sana kalmış. Tek gereken bir haftalık direnç, gerisi kendiliğinden çözülecek.