recep tayyip erdoğan mitolojisi

entry70 galeri video1
    32.
  1. tayyip erdoğan, gezi olayları ve paralel yapının kumpasları ile boğuşmaktan yorulmuş, birkaç gün inzivaya çekilmek için ankara'dan ayrılmıştı.
    bu ufak tatilinde de tebdil-i kıyafet dışarı çıkmış, doğa gezisi yapmaktaydı.
    derken karşısına sürüsünü otaran bir genç çoban çıktı, tayyip erdoğan çobanın yanına gitti ve seslendi.

    -kolay gelsin delikanlı.
    +sağolasın beyim.
    -napıyorsun nasıl gidiyor,
    +vallahi allaha şükür beyim, çalışıyoruz hayat gailesi.
    -iyi maşallah, delikanlı, sen tayyip erdoğan'ı tanıyor musun?
    +tanımam mı beyim, tanırım elbet.
    -nasıldır tayyip erdoğan?
    +allah ondan razı olsun beyim, nasıl olsun, o milletin adamıdır, mazlumun yanındadır, allah onu başımızdan eksik etmesin.
    -peki sen tayyip erdoğanla tanışmak ister misin?
    +istemem mi beyim, isterim elbet, onla tanışmak onun elini öpmek bu memlekete yaptıkları için teşekkür etmek isterim.

    tayyip erdoğan bu söylenenlerden çok memnun kalır ve başındaki kasketi çıkararak çobana döner.

    -madem tayyip erdoğanla tanışmayı istiyorsun tanış bakalım.
    +de git işine bey, sen kim erdoğan kim, dalga geçme benimle.
    -yahu tayyip erdoğan karşında işte.

    çoban ısrarla kendiyle dalga geçildiğini iddia eder, ama o sırada bir helikopter onlara doğru gelir ve iniş yapar, helikopterden inen hakan fidan, tayyip erdoğan'a mini bir brifing verir. çoban utanır, karşısındaki resmen tayyip erdoğandır.
    gider bir kez daha tayyip erdoğan'ın ellerinden öper, hakan fidan'ın da ellerinden öper ve onlara buz gibi ayran ve lavaş ikram eder.

    +özür dilerim beyim, affet tanıyamadım seni cahilliğime ver.

    işte o sırada tayyip erdoğan hakan fidan'a döner ve şunları söyler.

    "sayın müsteşarım, görüyorsun benim aziz vatandaşım ne kadar masum ve iyiliksever ve bizleri karşılık beklemeden seviyor. işte bu milletin sırtı evelallah hiç yere gelmez, o yüzden varsın geziciler oyun oynasın, varsın paralelciler kumpas yapsın, bize dağdaki çoban kardeşimiz bir lokma ekmek, bir yudum su verdikçe türkiye cumhuriyeti'nin bayrağı hiç yere düşmez..."

    o sözler biterken çoban hakan fidan'a, hakan fidan da çobana bakıyor ve her ikisi de ağlıyordu.

    sadakallahülazim...
    10 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük