bir yaz ekmek parası için çalışıyoruz. işimiz de turistlere deri eşya satmak. diyalog halindeyiz paso ama turizm ölüyor. biz de sıkılıyoruz dükkanda. müşteri yok. karşı köşede mehmet abi var, 30-31 yaşlarında. konuşurken "sen ne diyon ya? sen ne diyon ya?" kalıbını bizlere kazandırmış bir abimiz.
bir gün elimde iddaa takvimi ile geldim. açıklamalar falan da var. abidik gubidik isimleri olan adamlar(carlos tahsin, beckham ahmet falan) "bu kazanır, şu yenilir" falan demişler. kafamıza göre kupon yaptık her birimiz birer tane. mehmet abi ye baktım karalıyor.
+abi napıyorsun? ilkokul defteri değil o!
-"sen ne diyon ya?". buldum vallaha. parayı bulucaz, mala vurucaz. 15 maç. 1 e 4 milyar 768 milyon vs vs.. veriyo.
+abi tutar mı o ya?
-sen ne diyon ya? tutar tabi. zenginiz olm.... uffff şu rusa bak.
+hehe..
gittim yatırdım. lig de lig olsa mına koim. finlandiya ligine oynadık paso. inter turku, turku, haka, helsinki falan. adamların tarihini ezberledik 1 ayda.
neyse, ertesi gün geldik herkes ağlıyor. mehmet abi gülüyor ama.
+mehmet abi noldu?
-sorma micro ya! 1 maçtan yattım ya..
+harbi mi?
-sen ne diyon ya? 1 maç. o da 1 e 1.2 veriyordu.
+oha lan alper! mehmet abi bi maçtan yatmış!
a: oha ya.. benimki 6 maçtan yattı (garip 8 maç oynamıştı zaten)
kupona bakalım dedik;
+mehmet abi, turku burda yenilmiş. ama sen berabere oynamışsın?
-evet. ama turku son dakikada yedi golü. o maç berabere sayılır
+e burda helsinki 3-0 yenmiş. sen altı demişsin?
-helsinki 90 da attı son golü. alt o.
+oha.
-sen ne diyon ya?
+pardon abi. e baksana? neden bu inter turku maçını tuttu yazdın? 2-0 bitmiş. yenilşmiş adamlar?
-hedehödökaalainen 70 te kırmızı görmüş. sonra 2 tane yemişler. berabere aslında o.
+vay anasını...