iç güvenlik paketi

entry78 galeri
    30.
  1. kurda * emanet edilen kuzudur *

    --alıntı--
    "öncelikle polisin şu an sahip olduğu yetkilerle başlayalım:

    yakalama: polis suç işleyen kişiyi durdurur. yani onu yakalar ve kaçmamasını sağlar. fakat bir yere götürmez. mesela ben suç işledim. polis yolda kimlik kontrolü yapıyormuş. benim arandığım ortaya çıktı. hop arkadaş gitme hiçbir yere diye durdurdu beni sokakta.

    ifade alma: polis bir suça ilişkin benim (ben suçun mağduru ya da suçu işleyen olmalıyım) bilgime başvurur. dediklerimi yazar. bana imzalatır. dosyasına koyar. (sonra bu dosyayı suçu araştırsın diye savcıya verecek) bunu karakoldan başka yerde yapamaz. yapsa bile, hukuka uygun bir ifade olmaz. yani mahkemede işe yaramaz.

    gözaltı: herkesin tutuklama ile karıştırdığı bir konu bu. gözaltı dizilerde “geceyi nezarette geçireceksin” denilen şey aslında. karakolda kalıyorsunuz. niye? çünkü savcı diyor ki, “bu adam kaçabilir, suç işleyebilir, delil karartabilir. sen bunu tut.” savcı bunu demeyebilir mi? evet demeyebilir. “ifadesini al, serbest bırak” der. gözaltı süresi 1 gündür. eğer örgütlü suç ise, en fazla 3 güne kadar uzatılabilir. bundan sonra kişinin savcı karşısına çıkarılması gerekir. aksi halde hukuksuzluk olur, polisler suç işlemiş sayılır. kişi gözaltına girerken hastaneye götürülür. oradan çıkarılırken de gene hastahaneye götürülür. böylece, polisin sizi gözaltında dövmesini engellemek istenir. çünkü raporların ilkinde sağlam, ikincisinde dayak yemiş haldeyseniz anlaşılır ki bunu polis yapmış.

    arama: bu da polisin sizi, evinizi, üstünüzü, başınızı arayabilmesi meselesi. polis yine bunu savcı derse yapar. bunlardan bazıları için (ev araması vb.) hakimden izin alınması gerekir. eğer hakime ulaşılamıyorsa (aradık açmadı) savcıya sorar polis.

    şimdi gördüğünüz üzere sistem şöyle işliyor. savcı polise yap diyor, polis yapıyor.

    peki bu niye böyle? polisi bir hukukçu denetlesin diye aslında. polis sayısı çok fazla ama pek azı hukuk eğitimi almış. hal böyle olunca bir sürü yanlış yapabiliyorlar, dahası suç işleyebiliyorlar. ama savcı denetleyince bu oran bayağı düşüyor. çünkü talimatı veren savcı da topun ağzında olduğundan, polisin her canını istediğini yapmasına izin vermiyor. ve bütün işlemler kayıt altına alınıyor. avukat da dosyayı rahat takip ediyor. çünkü muhatabı savcı.

    bu sistemi size örnekle açıklayayım bir de.

    karakterimiz ayşe bir eyleme katılmıştır. bu eylemde polisler onun suç işlediğini düşünerek yakalar (yakalama). ardından polisler savcıyı arar. savcı ne diyebilir? serbest bırak, ifadesini al bırak, ya da gözaltına al. polis de bu üçünden birini yapar. bu arada üstünü aramak isterse gene savcıya sorar. savcı der ki ara ya da arama. polis duruma göre ayşe'yi ya bırakır, ya karakola götürmek zorundadır. başka bir şey yapamaz.

    sistem kısa bir özetle bu.

    şimdi yeni tasarı şunu diyor.

    polis karakterimiz ayşe'yi eylemde gördü. artık onu yakalayabilir, sokak ortasında bekletebilir, yahut olaydan uzaklaştırabilir. ayrıca isterse savcı'ya hiç haber vermeden, 48 saat kendisi gözaltında tutabilir.

    e yani dediğinizi duyar gibiyim?

    yanisi şu dostlar,

    diyelim ki eylemle meylemle hiç alakanız bile yok. kadıköy'de bira içiyordunuz, polis eylem yapan grupla birbirine girdi. sizi de arada yakaladılar. takarlar bileğinize kelepçeyi, dikerler sokak ortasında. ya da olay yerinden uzaklaştırabilirler. nereye götürebilirler, bu belli değil. isterse gider, ormana götürür ve orada bırakır sizi. yani siz bira içtiğiniz bir akşam kendinizi ormanın ortasında bulabilirsiniz.

    hadi bu örneği daha da ileri götürelim.

    biz eylemlerde kızları taciz eden, onlara laf atan polislerin olduğunu biliyoruz. diyelim ki kafadar polisler kadınları aldı eylemden. götürdüler ormana. bıraktık diye tutanak düzenlediler. fakat bırakmadılar ve tecavüz ettiler. ya da dövdüler. bunu kim kontrol edebilecek. belli değil. e gözaltındaki gibi bu kişiler hastaneye de götürülmüyorlar zaten. polis dedi ki, valla ben aldığımda dayak yemişti, ben bir şey yapmadım. ya da ben onu ormanda bıraktım, sonra ne oldu ben bilmem dedi. çünkü bu sokak ortasında bekletme veya ormana götürme için hastahane düzenlemesi yok. gözaltı olsaydı olacaktı.

    ifade alma işi de serbest olacak böylelikle. adam evine bile girip ifade alıyorum diyerek arama yapabilir. "
    --alıntı--

    ha keşke sadece kürtlerin götüne girseydi, mamafih durum öyle değil işte.

    edit: kaynak belirtmeyi unutan kafamdan vurulayım emi. yukarıdaki yazının orijinali için:

    https://www.facebook.com/...ermalink/816751678372563/
    0 ...