iç güvenlik paketi

entry78 galeri
    27.
  1. bazı ruhu faşist, aklı yarım insanlar tarafından sevinçle karşılanan paket.

    ulan dingil, bir bak bakalım geçmişte kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerinden en çok kim yakınıyor bu günlerde? bir ipucu vereyim, sen anlamazsın başka türlü. kim bugün paralel yapıdan şikayet ediyor? kim kriptolu telefonların dinlendiğinden dem vuruyor? kim kolluk kuvvetlerinin geçmişte delil karatmasından, sahte delil üretmesinden yakınıyor bu millete?

    işte şimdi gelinen noktada kolluk kuvvetlerinin yetkileri, hiç bir hukuk devletinde olamayacak şekilde genişletilmek isteniyor. hukuk devletinde bu işlerin nasıl yürüyeceği bellidir. delilsiz iş yapılmaz bir kere. kolluk kuvvetleri, hukukun gözetiminde yapar eylemlerini. amaç, vatandaşı korumakla görevli ve yetkili olanların bu yetkiyi kötüye kullanmasını ve vatandaşı daha fazla mağdur etmesini önlemektir.

    diyorlar ki "elinde molotofla oraya buraya saldıran köpekler için mi kaygılanıyorsunuz?" bre ahmak, benim derdim onlar değil. onlar için, o adamları oraya dikip de eylemi sulandırmak isteyenler düşünsün. çaktın mı köfteyi? benim derdim, eline molotof tutuşturulacak olanlara. çünkü sen bir insanı vurduğun zaman, o iş orada bitmiş oluyor. artık delilden falan bahsetmenin anlamı kalmıyor. madem çok rahatsızsınız molotof atanlardan, yine eski usul yakalansınlar, yakaladığınıza müebbet verin. iyi hal indirimini kaldırın. bunun pek çok yolu var.

    eylemde yüzünü örtenlere de en az 3 yıl hapis geliyor. sebep? e sizde yüzünüzü açın bir zahmet. iyi de biber gazı? veya diyelim ki yanımda ne olur ne olmaz diye atkı getirdim. veya belki hava soğuktu, o yüzden getirdim. ama eylem sırasında da yüzümü kapatmadım. sonra polisin birisi sinirlendi, beni yakaladı ve eylem sırasında yüzümü gizlediğimi iddia etti. atkı da ortada. ama ben yüzümü kapatmadım. nasıl olacak? bunun için üç yıl ceza mı yiyeceğim? üstelik neden? yüzümü kapatmak neden 5 yıla kadar hapis yememi gerektirsin? e sen de eylem yapma birader diyenleriniz olacaktır. tamam, peki. bir restoranın dışarısında oturuyorum. bir anda ufak çaplı bir eylem başladı ve polis müdahale etti. ben de soğuk günlerde hep yaptığım gibi atkımı bağladım ve restoranı terk ettim. fakat bir anda olayların ortasında kalıp polis tarafından yakalandım. şimdi ne olacak peki? bu paketi destekleyenler ileride şu duruma düşebilirler: https://www.youtube.com/watch?v=TgMswCVp09Y

    bu paket, insanların güvenliğini sağlamak için değil; hükümetin güvenliğini sağlamak için meclise getiriliyor. amaç da çok ama çok açık. malum, önümüz seçimler. ama seçimlere kadar nevruz var, 1 mayıs var, olası eylemler ve yürüyüşler var. eylem ve yürüyüş yapma hakkıysa bizim anayasamızda 34. maddede - Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir- denilerek güvence altına alınmıştır.

    hukuk devletinde anayasa maddesinin özüne aykırı, onu kullanılmaz hale getiren kanunlar çıkaramazsınız. ama kim takar ki? burası türkiye nasıl olsa. "izin almadan yürüyüş yapabilirsiniz ama sadece bizim iznimizle. ayrıca eylem yaparken de türlü iftiralara kurban gidebilir, hakkınızı ararken terörist yerine konulabilir ve acımasızca yargılanabilirsiniz." denilmekte şu an millete. yani istiyorlar ki memlekette olan biten her şeye kayıtsız kalınsın, tıpkı şu dayı gibi (http://alkislarlayasiyoru...n-ama-devlete-inanan-dayi ) hökümeti eleştiren hiç bir şeye (hökümetin kendisi bile olsa) inanılmasın. şimdiye kadar akp iktidarı dönemindeki fazla sert ve fazla otoriter bazı eylemler ve söylemler muhalefet tarafından belki haklı olarak belki biraz da abartılarak "faşizm" olarak nitelendirilmişti. ancak bu paket, mübalağaya yer bırakmayacak derecede faşist yönetimlerin üslubunu hatırlatmaktadır. gerçekten de son 15-20 yılda ülkenin gündemine gelmiş olan en otoriter yasa paketidir. inşallah bir şekilde insafa gelinir ya da bir mani gelir bunun kanunlaşmasına. aksi halde geçmişte yaşadığımız acılardan çok daha fazlasını yaşamamız kaçınılmaz görünüyor.
    0 ...