bazı sözde islamcıların halt yemesidir. "bize osmanlıyı unutturmaya çalıştılar ve unutturdular da..." hem de nasıl başarılı olmuşlarsa artık, osmanlı diye kafanızda canlandırdığınız devletin gerçekteki osmanlıyla en ufak bir alakası bile yok.
ulan hiç edebiyat da mı okumadınız? baki bile az kalsın şeyhülislam oluyordu. e adam içkiye güzellemeler yapıyor? şeyhülislam yahya efendi var sonra. devrinin softaları tarafından kafirlikle suçlanmış, içkisi laf edilmiş de adam şu dizeleri yazmış:
Sun sâgarı sâkî bana mestane desinler,
Uslanmadı gitti gör o divane desinler.
Peymanesini her kişi toldurmada bunda,
Simden gerü bu mescide meyhane desinler.
bunlar da mı montaj lan, Allah'ın saftirikleri?
ulan elinde bir zaman makinesi olacak, götüreceksin şunları dördüncü murat devrine. göstereceksin "ecdatlarının" islamı nasıl yaşadıklarını. bu gerzekler dayanamayacak, şeriat isterük diye inletecekler istanbul sokaklarını. bak bakalım o ecdat sultan dördüncü murad han hazretleri ne yapıyor bunlara?
ulan ne tuhaf be. adam hiç hak etmediği halde bir ülkenin vatandaşı olarak yaşıyor, o ülkenin nimetlerinden istifade ediyor. düşünce özgürlüğünü kullanıp kendisini ifade ediyor. açık açık devletin rejimine meydan okuyor, yalanlarına bu devletin geçmişini de alet ediyor ve diyor ki "insanın köpek kadar değerinin olmadığı, içkili içkili namaz kıldıranların ayasofyaya imam yapıldıkları, hatta yerine göre halife, şeyhülislam oldukları döneme, yani islamın en iyi yaşandığı döneme dönmek istiyorum." bir de bunun yürüyüşünü yapıyorlar, osmanlı gibi devlet isterük diye. ulan dingil, aç bir oku bakalım osmanlı döneminde yapılan "halk yürüyüşleri" ve "protestolar"ın sonu ne olmuş? kaç tane kelle gitmiş?
zamanında çevremin de etkisiyle bu sözüm ona dindar, sözüm ona muhafazakar kesimin çok gazına gelmiştim. cumhuriyetin millete vaat ettiği özgürlükleri vermediğine inanıyordum. çünkü bakıyordum, etrafımdaki dindar insanlar devlette hoşnut değillerdi, üvey evlat muamelesi görüyorlardı. ya da ben öyle algılıyordum.
şimdi çok iyi anlıyorum. ben hata etmişim. yanlış düşünmüşüm. burası Mezopotamya aga. bu coğrafyada devlet şakaya gelmez. devletin bir ağırlığı olmalı. ve rejimine karşı gelenlere, düzenini bozmaya çalışanlara karşı devlet demir yumruğunu göstermeli yeri geldiğinde. ama af dileyene, sorun çıkarmayana karşı da kadife ellerini uzatmalı. bakıyorum yakın tarihimize; söz konusu türkçüler, solcular, aleviler, kürtler ve daha niceleri olunca tepki göstermekte aşırıya bile kaçan devlet, söz konusu bu sözüm ona dinci, yobaz tayfa olunca hep eksik kalmış. ama olsun, böylesi daha iyi. en içlerinde olduğum halde benim bile tanıyamadığım bu kitleyi, bu dingillikleri sayesinde herkes tanıyacak. belki bir on sene daha sıkıntı çekeceğiz ama büyük oranda menfaate ve cehalete dayalı bu iğrenç hareket azala azala, çürüye çürüye bitecek, tükenecek. göreceksiniz, bu yobaz sürüleri, belki yirmi sene sonra kendi evlatları tarafından bile iplenmeyecekler, dikkate alınmayacaklar. sadece sabır.
edit: gerçek osmanlıyı merak edip de araştıranlar şunu göreceklerdir ki osmanlı devleti hiç bir zaman bu yobaz cühelalara bırakılmamıştır. elbet her zaman bunlar gibi niceleri vardı. kimisi çok önemli yerlere geldi, kimisi padişahın aklını çeldi. ama hiç bir zaman devlet aklı, yönetimi bu beyni beş para etmez yobaz zihniyete bırakmamıştır. başka türlü de altı asır hüküm süremezdi zaten bu devlet.
sultanların içki içmeleri, bizim derdimiz değil. bu yobazların derdidir. çünkü siyaseten hilafeti ele geçiren adamları "veliullah" ilan eden şaşkınlar bunlardır. onların her sözünde, her fiilinde bir keramet arayıp da islama ters düşenler de onlardır. içki islamda haramdır. içki içenler kafir olmaz. tıpkı başka haramları işleyenlerin kafir olmamaları gibi.
osmanlı devleti, liyakate mümkün olduğunca önem vermiştir en gerektiği dönemlerde. bakarsınız, tanzimat döneminden itibaren devleti ve devleti yönetenleri en ağır şekilde eleştirenlerin, hükümete karşı komplolar kuranların bile pek çoğu çok önemli pozisyonlara getirilmiştir. düşünün ki abdülhhamidi tahttan indirenler, onun kendi elleriyle yetiştirdiği, okuttuğu talebelerdir. doğru okuduğunuz vakit, osmanlı tarihi her döneminde eksik ve hatalı da olsa bir akıl ve bir vizyon ürünü olduğunu ortaya koyacaktır.