o'na * son bir hoşça kal diyemeden, ne kadar belli etmesen de onu her şeyden çok sevdiğini söyleyemeden veda etmek zorunda olmak...iç burkmaktan öte nefes almana mani olur. detaydan çok hayatı durduran bir darbedir.
sen hayatın haksızlığına ve sıradanlığına alışmış, zevk alarak yaşamaya çalışırken aniden gelen o haberle önce kulakların uğuldamaya başlar, sonra gözlerin kararır...o zamana dek yaptığın ve daha sonra yapmayı planladığın her şey anlamını yitirir. plan yapmanın ne kadar gereksiz olduğunu anlarsın...
seni bırakmayacağına dair söz vermiş olan herkes bırakıp giderken o hep yanında olmuştur ama belki de daima yanında olacağını bilmenin verdiği güvenle o'na olan minnetini hissettirme gereği duymamışsındır...
O'nu son yolcuğuna uğurlarken içinde ona haksızlık etmiş olmanın acısını taşıyorsan * üzerine bıraktığın bir avuç toprak yaşama isteğini de alır götürür...
"zaman her şeyin ilacıdır" diyen dostlarına için burkularak başını sallarsın ama senin için bir daha güneş doğmayacaktır artık... ağlamak kafi gelmez, yok olmak istersin. o'na kavuşma ve o'ndan özür dileyebilme ümidi ile ölümü beklersin, gelmez...