Dün fena sıkıldım akşama kadar,
iki paket cıgara bana mısın demedi,
Yazı yazacak oldum, sarmadı,
Keman çaldım ömrümde ilk defa,
Dolaştım,
Tavla oynayanları seyrettim,
Bir şarkıyı başka makamla söyledim,
Sinek tuttum bir kibrit kutusu,
Allah kahretsin, en sonunda,
Kalktım, buraya geldim.
(1940'lı yıllardı. Beyazıt'ta, Küllük isimli kahvede Melih Cevdet, Oktay Rıfat ve diğer arkadaşlarla oturuyorduk. Yukarıdaki itirafımı Orhan Veli ile paylaştım. O da Yaprak dergisinde yayınlamış. itirafım işte tam olarak budur. Hayaller dünyasında yaşayan bir kişiyim. Şu an söylediğim şeyin birazdan tam tersini söyleyebilirim. Budur yani.)