hemen açıklayayım. (psikanalitik bakış açısına göre)
histeri aslında bir savunma mekanizmasıdır. Kadının çocukluk yıllarında 3-6 yaş arası olarak bilinen ödipal dönemdeki saplanmalarıyla ortaya çıkar. Bu yaşlarda bütün kız çocukları babasıyla ilgili cinsel düşlemler kurarlar ve annenin yerini alarak baba ile çift olmak isterler. Normal gelişimde baba kızının cinsel düşlemlerine cevap vermez, anne ile çift olmaya devam eder ve kız çocuğu bunu kabullenerek ve bu düşlemlerini bastırarak bir sonraki olgun ilkokul dönemine geçer.Sağlıklı olan budur. Fakat baba kızının bu çift olma arzusunu karşılıyorsa, annenin yerini almasına izin veriyorsa, onunla bir çift olup ensestüel bir ilişki kuruyorsa(ensest değil: örneğin kızı ile birlikte çıplak banyo yapması, sınırların tamamen ortadan kalktığı durumlar, hatta yatalak bir babanın bakımını üstlenen bir kız çocuğunun onun bedenini temizlemesi bile örnek verilebilir) kız çocuğu bu döneme fixe oluyor yani saplanıp kalıyor.
Yetişkinlikte bu kız çocuğu ne yapıyor? histerik bir birey oluyor. küçükken babasını baştan çıkarmayı başardığı için, ilişkileri baştan çıkarma üzerine oluyor. hareketleri, tepkileri ve tavırları abartılı oluyor. çocukluğunda anne-baba çiftini ayırmada başarılı olduğu için yetişkinlik yaşamında da evli bireylerin ilişkisine dahil oluyor bir üçüncü olarak. bu üçlü zincir onun için hayat boyu devam edecek. üçüncü kişi olmaktan sıyrılıp çiftteki kadının yerini almak tek amacı. genelde yaşça olgun erkekleri tercih ediyor çünkü babasıyla kurduğu ilişkiyi anımsatıyor. bu sefer babam bana cinsellikle yaklaşmayacak ve sadece şefkat gösterecek arzusuna sahip bu evli adamla ilgili... fakat istediğini bulamayınca bu döngü başka ilişkilerde kurulmaya devam ediyor. her ilişkisinde sonuçta hüsran yaşıyor aslında.
evli adamı elde edinceye kadar her şey yolundadır. fakat iş cinselliğe geldiğinde histerik kişi bu konudan uzaktır. yani baştan çıkarıcı olduğu kadar cinsellikten uzaktır da. çünkü onun için cinsellik tehlikelidir ve babasıyla olan ensestüel anıları çağrıştırmaktadır. bu düşünceye katlanamaz. adama yönelttiği cinsel baştançıkarıcılığı kabul etmez, sadece adamın ona arzuları olduğunu düşünür. örneğin "bana davet ettim başka yatak yoktu benim yatağımda yatmasını istedim gayet iyi bir niyetle. bir de sabah ne göreyim adam üzerimde."gibi söylemleri duyulabilir. hani bana ait değil bu cinsellik her şey ondan çıktı gibisinden.
illa evli bir çiftin erkeği ile değil yaşlı erkeklerle de birlikte olma eğilimi görülebilir. yukarıda anlattığım tablo aşk-ı memnudaki bihter ve adnan ilişkisine de uymaktadır. babası ile çok yakın bir illişkisi olan ve annesine karşı hoş duygular beslemeyen bihterin kendinden yaşça büyük ve ona babasını hatırlatan biri ile birlikte olması fakat onunla cinsel yakınlaşmadan kaçınması. zira halit ziya uşaklıgilin iyi bir psikanalitik eğitimden geçtiğini düşünmeye başladım. mesela bu romandaki behlül de histerinin erkek versiyonudur. amcasının ilişkisindeki baştan çıkarıcı üçüncü olması ile.
kişileri sınıflandırmak pek doğru değil fakat neler olup bittiğini psikanalitik bakış açısıyla anlamak gerçekten "vay anasını" şeklinde bir deneyim kazandırıyor. ensestüel çocukluk çağında cinsel düşlemler vs bunları abartılı buluyorsanız en yukarı düzeyinde gözünüzde canlandırmamaya çalışın. ayrıca burada kadın cinsiyeti ile ilgili bir küçük düşürücülük amacı da yoktur. zira evli erkeklerden hoşlanan kadın kadar evli kadınlardan hoşlanan adam da vardır.