12 eylül döneminde devrimcilere yaptığı işkence, doktorluk görevini kötüye kullanarak eziyet ve ölümlere sebebiyet vermesiyle bilinen siyasetçi.
dr. necdet bulut'un ölümünde haberal'in rolü
karadeniz teknik üniversitesi elektronik hesap bilimleri enstitüsü başkanı dr. necdet bulut'un arabası, trabzon'daki lojmanının girişinde 26 kasım 1978 gecesi ülkücü tetikçilerce çapraz ateşe alındı. sonradan arabada 27 kurşun deliği belirlendi. oğlu ve eşi hafif yaralandı. ağır yaralı olan bulut, genelkurmay başkanlığı'nın gönderdiği özel uçakla ankara'ya götürüldü; 8 aralık'ta hacettepe hastanesi'nde öldü.
dr. necdet bulut'a yapılan suikast hiç aydınlatılmadı. eşi neşe erdilek bulut, yakınlarını siyasi suikastlarda yitirmiş ailelerin kurduğu toplumsal bellek platformu'nun bir üyesi. bulut, mehmet haberal'in ergenekon davasında tutuklanmasının ardından bir bilgi notu yayınlamıştı. dr. necdet bulut'un doktoru mehmet haberal, eşine bile bile yanlış tedavi uygulayarak ölümüne neden olmuştu.
neşe erdilek bulut, ergenekoncu haberal'i şöyle anlatıyor:
"eşim necdet bulut ağır, ben ve oğlumuz daha hafif yaralar aldık. derhal hastaneye kaldırılan ve müdahale edilen bulut'un kurşun ile parçalanan sol böbreği alındı. ertesi günü oldukça iyi geçiren necdet'in 28 kasım sabahı ateşinin yükseldiği gözlendi. ben, ankara ile yaptığım görüşmelerde bu ateş yükselmesinden ve karın bölgesinde peritonit (karın, bağırsak yaralanmalarında görülebilen ve ölümcül sonuçları olan karın zarı iltihabı) başladığından şüphelendiğimi anlatınca, hemen daha kapsamlı bir müdahale yapılması için ilişkilere geçildi. trabzon'daki hastane koşullarında müdahale yapılıp yapılamayacağı ve daha uzman doktorların müdahale etmesinde yarar olacağı düşünülerek, ankara'da çeşitli çevrelerin çabaları ile hızla hacettepe üniversitesi'nde böbrek nakli ameliyatları ile ünlü prof. dr. mehmet haberal'ın müdahale etmesi için ilişkiler kurulmuş.
28 kasım 1978 günü saat 12.00 civarında thy uçağı ile prof. dr. mehmet haberal, genel cerrah prof. dr. nevzat bilgin ve adını hatırlayamadığım bir anestezi uzmanı profesör geldiler. aynı sırada genelkurmay başkanlığı ile kurulan ilişki sonucunda ankara'ya nakil için bir askeri herkül nakliye uçağı da trabzon'a geldi. trabzon'da yapılan konsültasyon sonucunda hekimler tarafından, ilk müdahale ameliyatının başarılı olduğu, ancak ameliyat sırasında henüz delinmemiş ama zedelendiği için daha sonra delinebilecek bağırsaklardan birinin delinmiş olabileceği ve peritonit'e yol açabileceği söylendi. daha gelişkin hastane koşullarında müdahale ve bakımın yarar sağlayacağı söylenerek ankara hacettepe hastane'sine nakledilmesine karar verdiler. bu amaç ile gelen üç hekim, eşim necdet bulut, oğlum ve ben askeri uçak ile ankara'ya doğru yola çıktık.
yolda pilotlar hekimlere sütlü kahve ikram ettiler. bana da ikram ettiklerinde eşimin yanında idim ve iki gündür yaralanma nedeni ile hiç sıvı almayan eşimin yanında kahve içmek istemedim. doktorlar, 'bir mahsuru yok, eşiniz de içebilir' dediler. bir genel cerrah kızı olarak karın ameliyatlarında hele de bağırsak delinmesi şüphesi olan bir durumda, ağızdan likit verilmeyeceğini bildiğimden, bu tavırdan şüphe ettim. bana ısrarla bir şey olmayacağını söylediklerinde ise 'nasıl olsa hemen hastanede müdahale edecekler, herhalde moral için içmesinde bir sakınca görmüyorlar' diye düşündüm ve eşim büyük bir keyifle sütlü kahveyi içti.
esenboğa askeri havaalanı'na indiğimizde bizi bekleyen ambulans ile doğruca hacettepe hastane'sine gittik. saat 18.00 civarında ulaştığımız hacettepe hastahanesi'nde eşim ameliyata ertesi gün (29 kasım 1978) saat 18.00 den sonra alındı. 'ne zaman alınacak?' diye tüm sorularımız ve müdahalelerimiz 'tansiyonu düzensiz, tahliller yapılıyor bitince hemen alacağız, v.b.' gibi gerekçelerle geçiştirildi. ameliyathaneye giren başhemşire arkadaşımız, karın açıldığında ortalığı kesif bir kokunun sardığını ve karında iltahabın tamamen yayıldığını görmüş, çıktığında ağlayarak arkadaşlarımıza 'necdet'i kaybettik' demiş. 8 aralık 1978 tarihinde vefatına kadar eşim, bilinci yerinde olarak, ancak gün gün midesi, ciğerleri, böbrekleri iflas ederek, makinelere bağlı acı çekerek tükendi.
tüm tıp insanları, tıp öğrencileri de dahil en çok mikrop üreten gıdalardan birinin süt olduğunu, karındaki operasyonlarda bırakın sütü hiçbir şekilde sıvı verilemeyeceğini, peritonit şüphesi olduğunda müdahale için dakikaların bile değerli olduğunu ve kaybedilemeyeceğini bilirler. iki cerrah profesörün bunu bilmemelerinin söz konusu olamayacağına göre, hastaya süt içirerek müdahaleyi 32 saat geciktirmelerinde kasıt olduğu inancım giderek güçlendi. hele o sırada mehmet haberal'ın hacettepe hastahane'sindeki sekreterinin mehmet ali ağca'nın kız kardeşi olduğunu yıllar sonra öğrenince.
mehmet haberal'ın verdiği zarar bununla da kalmadı. necdet bulut'un öldürülmesi ile ilgili yakalanan sanıklar, adam öldürmekten değil yaralamaya sebebiyet vermekten ceza aldılar, idamdan kurtuldular. mahkeme, necdet bulut'un doktor hatası sonucunda öldüğünü belirtti, ancak burada da hangi müdahalenin söz konusu olduğu önemli oluyordu. trabzon'da necdet'in hayatını kurtaran doktor mu hacettepe'dekiler mi hatalıydı? bunu ispat etmenin pek mümkün olmadığı bana söylendi ve elim kolum bağlı kaldım."
odtü'lü semih erbek'in ölümünde haberal'in rolü
haberal'in doktorluğunun neye hizmet ettiğini anlatan örnek tek değil.
1975 yılında faşistlerin odtü otobüslerine yaptıkları saldırılarda iki devrimci öğrenci ağır yaralanıyor. ağır yaralı öğrencilerden biri olan semih erbek'in doktoru mehmet haberal. boynundan yaralanan erbek'e ilk müdahale hacettepe acil servis'te yapılıyor ve orada bulunan doktorlar tarafından hayata döndürülüyor.
daha sonraki günlerde semih erbek'in midesinde kanama başlıyor. yükselen ateşin etkisi ile şeftali yemek istiyor. yanında yatan arkadaşının ve genç doktorların tüm itirazlarına karşı doktoru mehmet haberal'in talimatı ile ocak ayında konserve şeftali yediriliyor. mide kanaması geçiren, ameliyata alınan bir gence su bile verilmezken, semih'e şeftali yediriliyor. daha sonra üst üste geçirdiği ameliyatlara rağmen, semih erbek 11 şubat 1976 günü yaşamını yitiriyor.