4.
-
lozan'ı tanımayan tek ülke abd'dir .(sevr'in mimarı olurlar bunu da ekleyelim.)
yıl 1923 lozan konferansı görüşmeleri ingiltere'nin çıkarttığı zorluklar sebebiyle tıkanma noktasına gelmiştir.ama abd 'nin aniden gerçeklerşen türkiye'ye verdiği destek sonucu ingiliz hükümeti imzayı koyar. abd'nin bu ani manevrasının altından chester ant. çıkar.bu antlaşmayı dönemin bakanlarından rafet bey abd ile gizlice imzalamıştır.
amiral chester'in adını taşıyan imtiyaza göre amerikalılar türk sınırları içinde döşenmiş-döşenecek demiryollarının 20 km sağ ve solundaki arazi boyunca bütün yer altı yer üsütü kaynaklarına sahip olacak,kurulan şirketin ismi de 'osmanlı amerikan şirketi' olacaktı.
antlaşma tbmm de onaylanır.ancak aceleyle onaylanan bu antlaşmadan m.kemal yaptığı incelemede antlaşmanın aleyhte olduğunu gördükten sonra yırtıp çöpe atar,tanımadığını açıklar.bu olayın ardından abd de lozan'ı tanımadığını tüm dünyaya ilan eder.18 ocak 1920'de senatoda lozan'ın onaylanması reddedilir.o gün bugündür bu durum devam eder.
amerikalı senatör upshov ''antlaşma ,timurlenk kadar hunhar,müthiş ivan kadar sefih ve kafatasları piramidi üzerinde oturan cengiz han kadar kepaze olan diktatörün zekice yürütttüğü politikasının bir toplamıdır.bu canavar savaştan çıkmış bir dünyaya ,bütün uygar uluslara onursuzlık getiren diplomatik antlaşma kabul ettirmiştir. buna her yerde bir türk zaferi dediler.ve eski dünya parlamentolarını buna kabule ikna ettikren sonra büyük sermaye grupları,soğukkanlı ticaret erbabı ve giderek güya bazı din temsilcileri ile türkiye'yi ugar uluslar masasında uluslar arası bir konuk durumuna yücelterek amerika'yı yüksek ülkülerden uzaklaştırmada birleştirdiler.'' demiştir.
bugün lozan ant. gerek abd ve gerekse ab lozan devamlı geçersiz hale getirilmek istenmektedir.ruhban okulu'nun açılması,azınlıklar sorunu ,boğazlar vb dayatmaların altında bu hesaplar yatmaktadır.
kaynağı belirtmeden geçmeyeli.abdurrahim sercan-devrim gzt.
bir diğer merak edilen nokta da geçen bunca yıla rağmen türkiye abd'ye bu anlaşmayı onaylaması için herhangi bir uyarı ve çağrıda bulunmadı.
prof. dr bilgin, "şu an abd lozan'ı kabul ederse ermeni ve rumların türkiye'den toprak taleplerini de reddetmiş olacaktır. tabi teorik olarak böyle. lobiler devleti olan abd'nin bunu kabul etmesi günümüzde çok zor. çünkü ermeni, rum ve yahudi lobileri türkiye'nin aleyhinde tüm baskıları yapacaklardır" şeklinde konuştu.
prof. dr. mümtaz soysal da "abd'nin lozan'ı onaylamıyor oluşu, onun kısa görüşlülüğünü ve dar bakış açısını gösterir.
abd'nin lozan'ı imzalamıyor oluşu, bizde bir eksiklik uyandırmaz. lozan'ı tanımıyorum diye hukuki açıdan bize bir şey yaptıramaz. imzalanan başka anlaşmalar ve sözleşmeler var.
bu yönden bizden elde edeceği bir şey yok. hukuken de bir sorun teşkil etmiyor. burada üzerinde durulması gereken husus çağdaş, her yönden ileriyi gören uygarlığı temsil ettiği iddia edilen abd'nin ileriyi göremediği ve bu sıfatları sıralayanların düştüğü gülünç durumdur.''demiştir.
emekli büyükelçi onur öymen'in "tek bir tane abd yok öncelikle bunu belirtmek gerekiyor. abd'de anlaşmalar kongre'nin onayından geçiyor. kongrenin onayı olmadan olmaz. başkan ve kongre arasında bir denge var. başkan her istediğini kabul ettiremiyor.
örneğin 1974 yılında kıbrıs barış harekâtı nedeniyle türkiye'ye uygulanan ambargo. başkan ve hükümet bu ambargoya karşıydı.
ama kongre ambargonun çıkmasını sağladı. kongre çoğu zaman başkan'ın elini kolunu bağlayabiliyor. burada iç dengeler çok önemli.
abd'nin bu anlaşmayı onaylamaması iç dengelerle ilgili bir durum. orada bir güçler dengesi var. şu iyi bilinmelidir ki abd için kendi menfaatleri her şeyden önce gelir." şeklinde yorumu var.