yabancılaşma

entry72 galeri video1
    18.
  1. yabancılaşma insanın kendinden olandan uzaklaşması ile açıklanabilecek sosyokültürel bir olgudur. yabancılaşma ile ilgili diğer tüm olgular tıpkı yabancılaşma gibi ekonomik üretim süreci ile yakından ilişkilidir.

    marks'tan önce klasik iktisatçılar ile felsefeciler yabancılaşma kavramı üzerinde bir takım düşünceler vardı. fakat marks'ın kapital'de anlattığı yabancılaşma teriminden uzaklaşarak, nesnel koşullarla pek alakası yoktur. şimdilik bunlar üzerinde pek değinmeyeceğim.

    modern üretim süreci olan kapitalizm, işçinin ya da daha doğru bir deyimle üreticilerin ortaya koyduğu artı değer ve emek fazlası ile kâr eder. bu emek fazlası üretim fazlasına neden olur. üretimin devamı için tüketim artışı gereklidir. bu döngü kendini tekrar etmeye başlar üretim-tüketim sürecinde. aynı zamanda üretilen malın(metanın) değişim değeri ile kullanım değeri arasındaki fark meta fetişizmidenilen olguyu oluşturur. açıklamak gerekirse; bir araba alındığında, o araba ile birlikte modeline göre bir statü de alınır. bu kullanım değerinin değişim değerinin üstüne çıkması anlamına gelir. örnekte görüldüğü gibi üretim sürecine yapışan bu olay bir fetişizmdir.

    şimdi meta fetişizmi ile üretim fazlası arasındaki bağlar fiziksel bir bağ değildir. çünkü bu fetişizm olgusu fiziksel olmamakla birlikte toplumsal değerin bir ürünüdür. fiziksel olaylar ile bilinçsel olaylar arasındaki bir nedensellik kurulması bu nedenle bir yanlışlık görüyorum. fakat bu statü alma olayı üretim fazlasının işine yarar, üretimin tüketime dönüşmesini besler.

    meta fetişizmi olgusu insanların bir yanılsama içinde yaşamasına neden olur kolaylıkla. bu olgu ile birlikte egemen sınıf kendi reflekslerini topluma uzlaşma ile birlikte kabul ettirir. bu kültürel hegemonyadır fakat bir başka başlığın konusudur. yabancılaşmaya geri dönecek olursak, insanın pazar ekonomisi sisteminde kendi emeğinden uzaklaşması gerekir. yalnızca yaşaması için ya da azda olsa tüketim kültürüne katılması için verilen ücretler emeğin yabancılaşmasına tekabül eder, çalışmak yaşamsal bir olayken yaşayıp yaşamamaya dönüşür. gene bu yabancılaşma olayı kültürel hegemonyanın beslemesine tekabül eder.

    konuyu toparlamak gerekiyorsa emeğin toplumun gerçekleğinden uzaklaşıp tüketimin körüklenmesi toplumun her kesiminin yalnızca egemen sınıfın kültürüne uyum sağlamasına neden olur, işte bu yabancılaşmanın pratiksel ifadesidir.
    4 ...