Acaba bu adice cinayette siyasi görüşleri bir yana bırakabilir miyiz yoksa Özgecan'ın katillerinin tabancayla, ülkücü bıyıkları ve bozkurt işaretleriyle poz verdiği, farklı bir suçtan yargılandığı mahkeme salonunda "adalet mülkün temelidir" yazısını arkasına alıp çektikleri selfieyle bu suç fiili arasında bir ilişki mi kurmalıyız? Yine Diyarbakır şehir tabelasının önünde -kimsecikler yokken- bir yaz günü durup bozkurt işaretli fotoğraflar çektirmenin nasıl hastalıklı bir ruh hali olduğundan hareketle bu kişileri suça iten psikolojik, ideolojik arka planı deşifre edecek miyiz? Edelim bence. Ben ahir ömrümde bir genç kıza tecavüz edip bıçaklayan, sonra da yakan solcu, devrimci görmedim çünkü. Türk, Kürt, Arap ya da Fars farketmiyor. Bu tür insanlık dışı suçları işleyenler çoğunlukla milliyetçi, muhafazakâr kabuklara sahip kişiler. Çok düşündüm. Böylesi vakalarda siyasi görüşleri bir yana bırakamayacağımıza kesin kanaat getirdim ve gördüm ki insanlar için eşitlik, özgürlük, adalet talep edip bunun mücadelesini veren insanlar arasında bu tür suçların işlenmesi olasılığı binde bir bile değil. Gazetelerin 3.sayfalarındaki gasp, cinayet, tecavüz haberlerine bakın. Bu insanlar nerde, neyle yetişiyor? Sözümona yiğidin harman olduğu milliyetçi, muhafazakâr memleketlerde yetişiyorlar.