şimdi okuduğum bi tanesini daha yazasım geldi 28 kasım tarihli köşesinden.
başlık: neşeli ikili kafka ve sevgili dostu max brod
k: kafka
m: max
k:[kafasında elma olan şapkasıyla]amasya'nın elmasıyım meyvelerin hasıyım al, sarı yanağım var beni yersen kan yapar[o sırada max masada yemek yiyordur]
k:[kafasında nar şapkasıyla] çiçek olur açılırım mercan gibi saçılırım hastaya nar sorulmaz şurubuna doyulmaz.[o sırada max kurabiye yiyordur]
k:[kafasında portakal şapkasıyla]portakal sulu sulu içi vitamin dolu adana,kozan,dörtyol git ağaçtan ye bol bol
m:-abi börekten yesene annesi yapmış.[bunu yanındakine der]
k:[kafasında ceviz şapkasıyla,eli kaju yiyen adamın omzunda]cevizi de unutma, beslenmek istiyorsan pestiline sar da ye kuvvet versin istiyorsan
k:[kafasında fındık şapkasıyla]giresun zengin olsun cebiniz fındık dolsun kırılır çıtır çıtır hem besler, hem ısıtır.
k:[kafasında armut şapkasıyla]ankara memleketim, koyu sarıdır rengim ısırınca bal akar yiyenlere can katar...[kafka max'ın yanaklarından tutup kendisine çekmi$tir]
k:[kafasında kayısı şapkasıyla]malatya kayısısı yemişlerin nazlısı pestili de yapılır yiyenler pek bayılır
k:[max'ın suratına tokat atarak ve bağırarak]eaahh!yeter lan!
k:yerli malı haftasına daha çok varmış lan ibneler.ne kandırıyosunuz...bir haftadır kafamda bu kartonlarla geziyorum...nerde şapkam?getirin!
m: abi ben senin şapkayı kaybettim.
k: neaa?! şimdi sktim belanı max, kemikli adam siniri var bende, çok kötü girişicem sana.
[son karede kafka hariç herkes kaçıyordur.]
anlattığım bu dev öykü biraz ayrıntılı ve uzun olsa da uykusuz'da gerçekten güzel gözüküyor.