O gün okuldan kaçarken kulağıma yankılanmıştı imparator'un şarkısı ve dilime dolanmıştı akşama kadar sebepsizce. "Seninle ilk tanışmamız hani Bir anda vurulmuşum ben sana"...
Okuldan kaçmamızın bir sebebi vardı. O gün Okullararası Bilgi Yarışması vardı. Ama yarışmaya katılan 3 kişi dışında okuldan başka bir öğrencinin her ne sebep olursa olsun sınavın olduğu muhite 100 metreden fazla yaklaşması yasaklanmıştı. Yarışmanın olduğu gün ise okulda in cin top oynuyordu. Çünkü bir kısım öğrenciler yaklaşan sınavlar için kendi kendilerine mazaret izni üretmişlerdi. Kazara okula gelen öğrencilerde pişman olup kaçmanın bir yolunu arıyorlardı ve bunlardan biride bendim. Bir ara okuldan birkaç kişinin 2. kattan Hezarfen e özendiklerini fark ettim fakat cesaret edemedim. Hezarfen benim o sene beni son dakika kararıyla yarışma kadrosundan çeken öğretmenimin dimağıma soktuğu ve yıllardır oradan çıkmayan bir ögeydi.
Akabinde ve detayında bir yolunu bulup yarışmanın yapıldığı sonradan lise eğitimimi tamamladığım günün anlam ve önemini yansıtan kalabalığı olan okulda buldum kendimi. Daha sonraları 58 model olduğunu öğrendiğim genelde sünnet ve gelin arabaları için vicdansızca kiralanan kuzenlerinden farklı olarak tutkunu olanların gözü gibi baktığı okulun önünde park modunda bekleyen impala beni cezbetmişti. Resmen aşık olmuştum arabaya. Sonra kendime gelip okulun kapısında bekleyen Aleyna, Serpil ve sen bana üçlü ittifak modunda tripler yerken buldum. Gözüm bir anda sana takılıp sonra manitam modundaki Aleyna ya durumu soğuk terler eşliğinde izah ediyordum.
Hafızam belli yerlerde çalışırken bazı yerlerde ise yokları oynuyordu orada olanların çoğunu hatırlamıyorum. Orada hatırladığım şey bizim okulun Dönemin Milli Eğtim Bakanı Hüseyin Çelik'i bilmemesinden dolayı yarışmayı kaybetmesiydi. Sonra sen okulun önünde park modundaki impala ya binip gözden kayboluyordun. 2 sene sonra ise Aleyna'nın yerinde sen oluyordun. Hayatımda çalkantılı dönemin başlangıcı belki o yarışma oluyordu.
Sıradaki parça tüm üstüne alınanlara gelsin. Mustafa Özarslan söylüyor ve diyor ki "Sen giderken karanfiller sıralıydı, içlerinden biri var ki benim gibi yaralıydı"
