gurbetçi eş,dost gelir yazın selamlaşır sohbet edersiniz,size almanya'yı hollanda'yı öve öve bitiremez. yok şöyle güzel yok böyle güzel,kazandığı parayı,kazandığı parayla aldığı arabayı anlatır. arabanın arkasında "üç hilal" vardır. abimizin bıyıkları çenesine kadardır. kendisine gel türkiye 'de yaşa dersiniz. "ne işim var lan benim burda ! " gibi bir cümle kurar. daha sonra eleştri boyutu biraz daha ağırlaşır sağlık sorunları,trafik,hırsızlık,tinerciler.. vs vs.. anlatır şikayet eder. gelmem ben buraya der. ne işim var burda. o bir ülkücüdür. ülkücü de milliyetçi de eğer eş anlamlıysa ve aynı kapıya çıkıyorsa bu nasıl milliyetçiliktir. bu nasıl vatanseverliktir.
eğer öyle değilsen kes şu bıyıklarını kaldır o ülkücü bayrağını da komik olma ! ve sen bu zihniyetinle bu paradoksunla avrupa'da türk'üm diye geziyorsun. yani avrupalının gözündeki türk imajısın. vatansever seniii.. helal lan sana abi. durmak yok yola devam...
allah bilir türkiye'de çaldığı çırptığı paralarla oralara gitmiştir. bana masal okuma. sen ve senin gibiler niye varsınız ki ? ne ideolojisi amk ! dürüst ol. dünya s.mde değil,ben paramı kazanır gerisini iplemem de canımı al !
ha bir de dinden imandan bahseder saatlerce,içki içer karıya kıza laf atar, her türlü pisliği yapar sonra da masala devam.. bi kere müslümanlığı iyi bilse dinde ırkıçılık olmadığını bilir. müslümanlığın araplardan geldiğini bilir bizim sonradan müslüman olduğumuzu da bilir ama kime diyorum?
yine aynı şekilde yerli ülkücüler de buradan kaçmak için her yola başvurur,rüşvetle bilimum dolapla yurtdışına gider. vatanını milletini çok seviyon niye üç kağıla hileyle hurdayla ülkeyi dolandırarak yurtdışına gidiyon ? ve seviyorsan o kadar çok niye gidiyon ? bi kendine bak lan! aynada kendine bir kaç soru sor ! hoş, mafya olmak hayalinden zaman kalmaz da.. hani kalırsa.