ilkokulda kaynaştırma eğitimden faydalanan, muhtemelen otistik mavi gözlü bir kız vardı. çocuk açıksözlülüğüyle "neden böylesin?" diye sormuştum. Bisikletten düşmüş, araba çarpmış. Doğru muydu bilmiyorum. Korumaya çalışıyordum onu çoğu zaman. Acımak mıydı yoksa farklı olanı içinde barındırmayan insanlara karşı oluşturduğum içsel bir tepki miydi benimkisi onu da bilmiyorum. Ama dersin birinde adını bile hatırlamadığım öğretmen, ödevini eksik yaptı diye onu azarladığında, gözlerinde saf üzüntüyü gördüğüm halde hiç sesimi çıkarmadım. O günden sonra da hiç görmedim onu.
Lisenin ilk senesinde arka sıramda oturan bir çocuk vardı. Eve bırakırdı beni. iyi anlaşan iki ergendik. Babasından nefret ederdi. Soyadını değiştireceğini söylerdi. Sokakta kaldığını, parkta yattığını söyleyince bizde kalmasını önerdim. Kabul etmedi. şaka yapıyor diye düşündüğüm için üstelemedim. Aynı sene sınıfta kalınca başka bir okula gitti. nerede, ne yapıyor hiç bilmiyorum. Facebook hesabında hala altı sene önceki fotoğrafları duruyor.