öyle bir dönem ki büyük heyecanlar ile başlanılsa da uzatıldıkça boku çıkıyor. karşı tarafın her bir cümlesinde her bir hareketinde "acaba şimdi böyle dedi bunu yaptı da aslında şunu mu demek istedi" diye düşünüyor insan. "her şeyi ben mi yanlış anlıyorum acaba?" diye kendini yiyip bitiriyor. aranızda arkadaşlıktan farklı bir şey var bunu hissediyorsunuz, o bakışlar içi dolu dolu bakıyor bunu görüyorsunuz, hatta belki de özel olduğunuzu hissettiren kelimeler dile dökülmeye başlamış. ama karşı taraf hakkında en ufak bir hakkınız yok. görünen o ki karşı tarafın sizin üstünüzde bir hak istemeye hiç niyeti de yok.
uzun vadede kafayı yedirtir ve en az bir tarafın diğerinden nefret etmeye başlamasıyla sonlanır. geride hayal kırıklıkları ve kırık bir kalp kalır.