Çocukluğumdan beri utangaç biriydim. ben annemin karnından çıkarken bile utanmışımdır kesin. en güzel halimle çıkabilmek için içeride çok kalmışım derdim ama erken doğmuşum bir de. Çocukken yakın akrabalarımın yanındayken bile sus pus olur, renkten renge girerdim. sebebi neydi bilmiyordum ama bende onlar kadar uzun konuşacak cesaret ve hayat tecbrübesi sanırım yoktu. hayatım boyunca utangançlık yüzünden duygularımı gizlediğim için zaten mutsuz muyum, mutlu muyum hiç anlamadım. hep bir telaş içinde onlara yetişmeye çalışıyordum. Lise bittiğinde artık eskisi kadar dar bir çevreyle görüşen biri değildim. ama çok şey götürdü mü utangaçlık benden? evet. söyleyemediklerim aklımın bir köşesinde biriktikçe birikti. şimdi biraz daha büyüdüm. uzun konuşacak cesareti kendimde buluyorum. bazen boş konuşmak istemediğim için susuyorum. bazen yine o eski "utangaç" çocuk olup köşeme çekiliyorum. ama hala kendimden kaçıyorum, insanlardan da. beni tam tanıyacakları zaman alışık olmadığım yakınlıktan korkup köşemde bekliyorum. kimi zaman utangaç olduğumu unutup sokakta anket yapanlarla, birşeyler satanlarla konuşuyorum veya konuşmaya çalışıyorum. bundan mutluluk duyduğum için kendime çok şaşırıyorum da bir yandan.